Hoş Geldiniz

-Belki de okurken anlamadığınız bir yeri, önceki yazıda açıklamış olabilirim.

-Yorumlarınızı paylaşmaktan çekinmeyin, yorumlanmamış yazı eksik kalır.

20 Haziran 2013 Perşembe

AKP Nedir? AKP Döneminde Yapılan Açıklamalar, Gerçekleşen Olaylar, Özelleştirmeler ve Yolsuzluklar Listesi

         -AKP Nedir? AKP Döneminde Yapılan Açıklamalar, Gerçekleşen Olaylar, Özelleştirmeler ve Yolsuzluklar Listesi-

     Günlerdir böyle bir çalışma yapılmasını umuyordum. Hayatının yarısını AKP döneminde yaşamış biri olarak olaysız geçmiş bir hafta hatırlamıyorum. Ama neler oldu onu da hatırlamıyorum. AK Parti'ye karşı büyük bir nefret var içimde, yıllardır gördüğüm haberlerin birikimi bunlar, ama haberleri hatırlayamıyorum. Bu unutkanlığın, umursamazlığın sebeplerini ayrıca araştırmak, çözüm bulmak gerekir.

     Gençlik olarak en büyük eksikliklerimizden biri tarihi bilgidir. Tarihi bilgisi eksik kişi ne olayları sağlıklı şekilde yorumlayabilir, ne de sağlıklı adımlar atabilir. Bu sebeple, en azından AKP döneminde yaşanmış utanç verici olayları, açıklamaları, yolsuzlukları derleme ihtiyacı duydum. Bir çırpıda okumak zor gelse de canınız sıkıldıkça açar göz gezdirirsiniz.

     Kullandığım yöntem sağlıklı bir yöntem olmayabilir fakat aklıma başka bir yöntem gelmedi. Çoğunlukla Ekşi Sözlük'teki başlıkları araştırdım, ardından haber sitelerinde aradım. Bazılarını haber sitelerinde arayamadım bile, çünkü silinmişlerdi. Çoğunun içeriğini okumuş olsam da bir kısmının neredeyse sadece başlığını okuyabildim. Fakat bu konuları inceleyen bir çalışma değildir. Bir liste çıkarmak istedim sadece. Olayları kendi çabanızla araştırabilirsiniz, yapılması gereken budur zaten. Yazdığım çoğu şeyin en azından Ekşi Sözlük'te başlığı vardır. Bazı yerlere not düştüm, hatalı olabilirler. Dediğim gibi bir çok konuda bilgisizim. Kendi araştırmanızı yapınız. Aşağıda yazdığım, küçük notlarım hariç her şey alıntıdır. Bir kaç saatim yazım hatalarını düzeltmek ve yazıyı düzenlemek ile geçti. "Yolsuzluklar" kısmına hiç dokunmadım.

     Hemen her açıklamayı okurken aklınızdan "Başbakanın görevi bu mudur?", "Bu konunun bakanı böyle bir açıklama yapabilir mi?", "Zaten bu bakanın görevi bu değil midir?", "Bizimle dalga mı geçiyorlar?" gibi cümleler geçeceğine eminim.

     Saatler aldı bu çalışma. Tahmin edebileceğiniz üzere bitmiş bir çalışma da değildir. Daha göremediğim, bulamadığım neler oldu kim bilir. Ama AKP'nin nasıl bir parti olduğunu az çok hatırlayabileceğimizi düşünüyorum, aşağıdaki listeye göz gezdirdikten sonra.


AÇIKLAMALAR

-Başbakan’ın Zonguldak’taki maden faciasıyla ilgili “Kader” açıklamasının ardından, Çalışma Bakanı Ömer Dinçer’den de tartışma yaratacak sözler geldi. Madencilerin acı çekmediklerini söyleyen Dinçer “Güzel öldüler” dedi.

-Çelik'in "Gerekli olursa tabii ki meclis toplanır ama PKK bomba patlattı diye, bir yeri bastı diye, birkaç Mehmet'i şehit etti diye Türkiye'nin gündemini oluşturmasına müsaade etmemeliyiz, bizim hassasiyetimiz budur" cevabı kısa sürede sosyal medyada en çok konuşulan konular arasına yerleşti.

-Fatma Şahin: "Reyhanlı çocukları oyuncaklarına oyuncak eklediler".

-Basın toplantısında "Yeşillik görmek isteyen varsa manava gitsin" diyen Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey’e çevreciler tepki gösterdi. 5 sivil toplum örgütü adına yapılan açıklamada "Yeşili korumalıyız ki toprağı koruyalım, sonra da manava yeşillik gelebilsin" denildi.

-Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, koltuğunu 4. sınıf öğrencisi Elgin'e bıraktı ve bir de nasihat verdi: 'Artık yetki sende. İster asar, ister kesersin'

-Recep Tayyip Erdoğan, Aralık 2002'deki Moskova'ya ziyareti sirasinda yanına gelerek Kürt sorununun cozulmesini isteyen bir Kürt işcisine: "Düşünmezsen Kürt sorunu yoktur".

-Savunma Bakanı Vecdi Gönül Brüksel'de bir garip konuştu: "Bugün eğer Ege'de Rumlar devam etseydi ve Türkiye'nin pek çok yerinde Ermeniler devam etseydi, bugün acaba aynı milli devlet olabilir miydi?"

-Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ermeni tasarıları nedeniyle yaşanan krizin Ermenistan'a zarar vereceğini söyleyerek, "Biz tabii sıfır sorun politikamızı kararlı bir şekilde sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Ama biz elimizi uzatırken karşımızdaki elini yumruk haline getiriyorsa bizim yapacak bir şeyimiz olmaz" dedi. Erdoğan, Türkiye'de bulunan 170 bin Ermeninin 100 bininin Türk vatandaşı olmadığını belirterek, "Ama yüz binini biz ülkemizde şu anda idare ediyoruz. E ne yapacağım ben yarın, gerekirse bu yüz binine hadi siz de memleketinize diyeceğim, bunu yapacağım" diye konuştu.

-AKP Yozgat Milletvekili Abdulkadir Akgül: "Devletime karşı suç işleyenleri vurmaktan hoşlanacağım. Adalet herkese fazla eşit uygulanıyor"

-"..protestonun kızdırdığı şahin, özlük haklarını isteyen işçilere 900 lira maaş teklif ettiklerini ileri sürdü. “Asgari ücretle çalışmaya hazır insanlar varken, sen protesto yapacaksın. bu arkadaşlar bindikleri dalı kestiklerinin farkına varmalılardır. Bağırıp çağırarak bir hak elde edeceklerini sanıyorlarsa yanılıyorlar” dedi. Şahin, bir gazetecinin milletvekili maaşlarını ile ilgili sorusunu ise “Genel yayın yönetmeninizin kaç para maaş aldığını öğrenin, ondan sonra milletvekillerinin kaç lira maaş aldığıyla kıyaslayan, tamam mı?” diye çıkışarak yanıtladı.."

-Adalet Bakanı Şahin: "İşkencenin yüzde 100 önlendiğini iddia edemem."

-İçişleri Bakanı Atalay: "İşkence konusunda şu anda hamdolsun ülkemizde bir sorun yoktur".

-Devlet Bakanı Mehmet Şimşek: "Türkiye'de ücretler son derece iyi".

-Türkiye'de işsizlik olduğuna inanmadığını ifade eden Zafer Çağlayan, Türkiye'de milyonlarca insan arayan binlerce, yüz binlerce işletme bulunduğunu, problemin istihdamdaki arz ile talebin çakıştırılamamasından kaynaklandığını anlattı. (Not: Türkiye İstatistik Kurumu'nun belirlediği 2013 Mart ayı işsizlik oranı: %10.1)

-Başbakan Recep Tayyip Erdğoğan, "Ben ülkemi adeta pazarlamakla mükellefim" dedi.

-Mehmet Şimşek: "Onlar zam değil vergi".

-Başbakan: "Benim zamanımda nice arkadaşım vardı, çok okurlardı, kütüphaneleri vardı. Hep 10 alırlardı. Şimdi sefilleri oynuyorlar".

-Uşak'ta açılışlara katılan Başbakan Erdoğan, 'Satılık böbrek' yazılı döviz gösteren bir vatandaşa 'Kusura bakma sakatatçı dükkânı değil burası' diyerek cevap verdi.

-Recep Tayyip Erdoğan: "Nüfus planlaması yapan vatan hainidir".

Recep Tayyip Erdoğan ile çiftçi Kemal Öncel arasında geçen konuşma:

Başbakan:Böyle bağırılmaz ki, terbiyesizlik yapma.
Kemal Öncel: Terbiyesizlik yapmıyorum. lütfen bana hakaret etmeyin.
Başbakan: Artistlik yapma .
Kemal Öncel: Artistlik yapmıyorum, ben sanatçı değilim.
Başbakan: İyi bir sanatçısın.
Kemal Öncel: Zatialiniz. Tarım bakanımızın anayasayı ihlal ettiğini biliyor musunuz?
Başbakan: Lan bana anayasayı öğretme, terbiyesizlik yapma.
Kemal Öncel: Lan mı?
Başbakan: Evet.
Kemal Öncel: Lan mı? Canın sağ olsun.
Başbakan: Şu anda çiftçiye ne verildiğinin farkında mısın?
Kemal Öncel: Ne zaman?.
Başbakan : Şimdi.
Kemal Öncel: Benim mahsulüm öldükten sonra mı? 2 senedir anamız ağlıyor.
Başbakan : Hadi ananı al git buradan.

-"Nijeryalılara türkçe öğrettik, kürtlere öğretemedik" --Cemil Çiçek

-Rize belediye başkanı AKPli Halil Bakırcı, kürt sorununun çözümü için ‘hasımlık yerine hısımlık’ formülünü ortaya attı ve hısımlığın gelişmesi için ikinci eşlerin doğu’dan alınmasını önerdi.

-Mehmet Şimşek: Kadınlar iş aradığı için işsizlik yüksek.

-Vecdi Gönül: Türk kadını evinin süsüdür.

-Vecdi Gönül:  Avrupalıların yüzde 27'si gayrimeşrudur.

-Kürşad Tüzmen: Avrupalı ne çocuğu olduğunu iyi bilir.

-Recep Tayyip Erdoğan: Kadın da olsa çocuk da olsa gereken yapılacaktır. (Araştırdığım kadarı ile 28 mart 2006 olayları için söylüyor bunu, en küçüğü 3, en büyüğü 22 yaşında olan 10 kişinin ölümü üzerine yani)

-Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Ankara'da yaşanan su sıkıntısıyla ilgili olarak yeni bir çözüm getirdi. Suyun tasarruflu kullanılmasını isteyen Gökçek, bunun için özellikle çalışan Ankara'lıların tatile çıkmasını önerdi. (Gidin biraz Antalya'dan, ne bileyim İzmir'den için, sömürdünüz Ankara'mızın suyunu)

-Madencilerle ilgili: Bu mesleğin kaderinde maalesef bu var. (Ne olduğunu söylemeye gerek bile yok)

-(Haberi bulamadım) Binali Yıldırım: Hürriyet'in haberine göre kendisi tren faciası ile ilgili sorulara kızmış ve "Ben vicdanen rahatım. O direksiyonu ben kullanmıyorum ki kardeşim. Adama standartları vermişiz. Yapmıyorsa ne yapacaksınız?" demiştir.

-Başbakan: Şişli ile Şemdinli'deki öğrencilerimiz hemen hemen aynı teknik imkanlara sahip.

-İsmail Hakkı Eser: Başbakanımız bizim için ikinci peygamber gibidir.

-Bülent arınç: Lenin'i ölü olarak görmek çok güzel.

-Kemal Unakıtan: Karl Marx'ı tarihten sileceğiz. (AKP nelere kadir!) (Ayrıca aşağılarda Unakıtan'ın paracıklarına dair bir şeyler de yer alıyor, bu sözü daha bir anlam kazanıyor onları okuyunca)

-Arınç: Dindar cumhurbaşkanı seçeceğiz.

-Hayati Yazıcı: Bedava kömür alamayan ormanı keser elektriği çalar.

-Kemal Unakıtan: Babalar gibi satarız.

-Hayati Yazıcı: Tekel işçileri eyleminde pkk'nın da parmağı var.

-Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ankara'da 42 gündür süren TEKEL işçilerinin eylemine yönelik olarak sert açıklamalarda bulundu. "Eğer hükümetin bir hatası varsa, o da merhametli olunmasıdır. Özelleştirme sonrasında ortaya çıkan, açıkta kalan işçilere merhamet göstermesidir" diyen Bakan Şimşek, vatandaşın parasını çarçur etme gibi bir lüksleri olmadığını ifade etti.

-Başbakan: "Ayakların başları yönettiği yerde kıyamet kopar".

-Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, krediyle metro güzergahını genişleteceğini vaad eden Karayalçın'a "İktidar biziz, krediyi kimden alacaksın?" diye seslendi.

-Mehmet Ali Şahin: "Hükümetle zıtlaşan belediye iş yapamaz".

-Başbakan: "Grev hakkı ne zaman doğar nasıl doğar bunlar ortadadır. Şu anda ben böyle bir hak görmüyorum". (Zaten önce kendisine sorulması gerekir. Yanlış yapılmış.)

-Başbakan: "Askerlik yan gelip yatma yeri değil".

-Başbakan: "Demokrasi bizim için amaç değil araçtır".

-Başbakan: "Hem laik hem müslüman olunmaz".

-Başbakan: "Her üniversite mezunu iş bulacak diye bir şart yok".

-Başbakan: "Gemi var gemicik var".

-Başbakan: "Hayatlarında affedersiniz iki koyun gütmemiş olanlar kalkıp diyorlar ki erken seçim".

-Başbakan: "Ticaret yapmasam 3 bin euro maaşımla geçinemem". (Kendi maaşlarınızla karşılaştırınız, tabi varsa)

-Melih Gökçek: "Ben böyle sanatın içine tükürürüm".

-Başbakan: "Sanki ilk defa maden kazası oluyor".

-Selma Aliye Kavaf: "Dizilerdeki erotizmden irite oluyorum".

-Başbakan: "Polis rejimin sigortasıdır". (Dürüstlük diye buna derim)

-Başbakan: "Şehit cenazelerinde ayılıp bayılanları göstermeyin".

-Taner Yıldırım: "HES istemeyen elektrik kullanmasın".

-Başbakan: "Memurlar nereye dökülürlerse dökülsünler". (Sokağa dökülmüşlerdi)

-Taner Yıldız: "İşçi gerekirse 16-18 saat çalışacak".

-Mehmet Şimşek: "Bugün Türkiye'de yılda bir milyona yakın lcd veya plazma televizyon satılıyor. Bu hayat standartlarının iyileştiğinin en güzel göstergesidir".

-Süleyman Demirci: "Örtüsüz kadın ya satılıktır ya da kiralıktır".

-Melih Gökçek: "Yollar tuzlu inanmayan yalasın"

-Başbakan: "Kadına şiddet abartılıyor".

-Başbakan: "Ben yargıya karışmam yargı da bana karışmasın" (Mizah anlayışı kuvvetli)

-Ali Babacan: "Açlık sınırında vatandaş yok".

-Burhan Kuzu: O yumurtaları yeseler beyinleri gelişirdi. (Kendisine yumurta atan öğrenciler hakkında)

-Başbakan: "%10 barajı demokrasi ile alakalı değildir".

-Başbakan: "Sendikacılık grev ve sınıf mücadelesi demek değil".

-Maltepe’de bir ilköğretim okulunda ana sınıfında okuyan Efe Boz'un, 12 mayıs’ta üzerine lavabo düşmesi sonucu hayatını kaybetmesi ile ilgili hazırlanan raporda herhangi bir ihmal bulunmadığı belirtilirken, aileye “Çok şanslısınız, oğlunuz cennete gitti” denildi. (Umarım siz de gidersiniz. Gidin yeter...)

-Ömer Dinçer: "Emekliye çok bile verdik".

-Abdullah Gül: "Dünya barışı için, barışı korumak, barışı yapmak için, son 50 senede dünyada en çok Amerikalılar kendi çocuklarını feda etmişlerdir".

-"Kolay bir şifre ama kimse fark etmemiş, fark edilmesi mümkün değil. Ankara'da, İstanbul'da, İzmir'de bu kadar değerli hocalar şifreyi çözemiyorken nasıl olur da Artvin'de bir hoca bunu bulabilir?" - Yusuf Ziya Özcan

-"Başbakan'la canlı yayın şerefine Baykal nail olamadı Kemal Kılıçdaroğlu mu nail olacak?" -Suat Kılıç

-Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın, açlıktan ölen Kübra bebek hakkında vicdanları rahatlatan açıklaması: "Hiçbir çocuğun midesi sürekli dolu olmaz".

-Başbakan: "Kutsalları yok aynı dili konuşmuyoruz".

-Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın, kendisine asgari ücretle çalıştığını ve mağdur olduğunu belirten görme engelli bir vatandaşa verdiği muhteşem cevap: "Gözlerin görmüyor sana iş vermişiz?".

-Egemen Bağış: "Che yaşasaydı akp'ye oy verirdi" (Yav he he)

-Başbakan: "Nüfus planlaması yapan vatan hainidir".

-"Polis memurlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum" - Polisin biber gazıyla emekli öğretmeni öldürmesi üzerine Hüseyin Çelik.

- Bülent Arınç, açıklama no.1:

"Zaman gazetesi okusanız yeter"

- Bülent Arınç, Açıklama no.2:

"Bir demokrasinin tam anlamıyla işlediğinin en büyük kanıtlarından birisi o ülkenin bağımsız ve özgür bir şekilde işleyen medyasının varlığıdır"

-Başbakan: Onlarca polisin dövdüğü Dilşat Aktaş hakkında: "Kız mıdır kadın mıdır bilmem"

-Başbakan: "Seçim barajını biz getirmedik ki biz kaldıralım" (Kim kaldıracak söyleyin onu getirelim başa)

-Danıştay başkanlığı'na Danıştay birinci daire üyesi Hüseyin Hüsnü Karakullukçu seçildi. Arınç, Karakullukçu'nun seçilmesiyle ilgili olarak 'Kurban olduğum Allah, verdikçe veriyor" dedi. Arınç, Yargıtay Başkanlığı'na sınıf arkadaşı olan Nazım Kaynak'ın seçilmesinin ardından da 'Benim güzel arkadaşım, çok mutlu oldum' demişti.

-Hüseyin Şahin: "Başbakanımıza dokunmak bile inanın bence ibadettir".

-"Oy verenlerle vermeyenler bir değil"- Erdoğan Bayraktar

-Suat Kılıç'ın makam aracının çarpması ile ölen insan için yapılan Çorum belediye başkanı Muzaffer Külcü açıklaması: "Vefat etmesi belki de yaşından" (Çarpışma ile tam olarak aynı anda eceli gelmiş)

-Başbakan: "Terörü konuşmayarak gündemden düşürmeliyiz". (Ne konuşalım? Onu da Acun Bey'e sormak lazım)

-Bülent Arınç: "Din hayatın en büyük gerçeği".

-Cemil Çiçek: Almanya yüzünden imparatorluğumuzu kaybettik.

-Ömer Dinçer: "Atanamamış öğretmenler diye uyduruk bir sorun çıkardılar, her cuma gelip bizim bakanlığın önünde toplanıyorlar, geliyorlar bizi öğretmen olarak alın diyorlar".

-İçişleri Bakanı Naim Şahin: "Biz de mi buraya bir çadır kursak acaba? Koskocaman sarayda oturuyorsunuz." (Van'da, depremin ardından çadırda kalanlara)

-Ömer Dinçer: "Atanamayanlar kendine başka iş baksın". (Beklenen emir geldi)

-Erdoğan Bayraktar: "Türkiye, enkaz kaldırmada dünyaya parmak ısırtacak kadar başarılıdır" (Tahmin ettiğiniz gibi, deprem üzerine)

-"Kürt sorununu arayıp arayıp bulamıyorum"- İdris Naim Şahin

Huseyin Çelik: "Hrant Dink cinayetinde asil hedef AK Parti'dir" (Buradan nasıl mağduriyet çıkarabildiniz?)

-Başbakan: "Ateist bir nesil yetiştirmemizi mi bekliyorsunuz?"

-"Birilerine ne oluyor acaba? Sıkıntı nedir? Özgürlük. Hangi özgürlükten bahsediyorsun? O zaman tutuklanınca da şikayet etme. Özgürlük yoksa dışarda, farkı yok içerinin demek ki. Niye şikayet ediyorsun, demek ki var dışarda özgürlük"- İdris Naim Şahin (Sonra eğitim sistemi bozuk denildiğinde laf ediyorsunuz, olmaz ki böyle)

-Bülent Arınç: "Kürtçe bir eğitimin kaliteli bir eğitim olabileceğine inanıyor musunuz? Bir medeniyet dili midir Kürtçe?".

-Başbakan: "Gençlerimiz dindar olmasın da tinerci mi olsun?".

-Başbakan: ‘’Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethederek karanlık bir çağı veya karanlık bir çağa, ortaçağ’a son vermiş, yeniçağ’ı yeni bir çağı başlatmıştır." (İstanbul elden gidince bize böyle bir anda aydınlık geldi - Leonardo Da Vinci)

-Erhan Ekmekçi: "Kızlar okuyunca erkekler evlenecek kız bulamıyor".

-Bülent Arınç: "Kılıçdaroğlu şu kadar boyuyla konuşuyor".

-Terör saldırılarını protesto etmek için başbakanlığa gelen gazilerin protez kol ve bacaklarının çıkması ve tekerlekli sandalyelerinden düşmelerine yol açan polis müdahalesi için, içişleri bakanı İdris Naim Şahin'in, "Gayet nazik şekilde yaklaşımda bulunularak tansiyon düşürülmüştür" demesi dikkat çekti.

-"Pozantı cezaevinde cinsel istismar yok" --Bülent Arınç

-"Türkiye doğal kaynakları olmayan bir ülkedir. Bu sebepten cari açığımız var"- Binali Yıldırım

- "Avrupa Birliği Türkiye olmadan kalkınamaz"- Egemen Bağış

- Bülent Arınç: "Türkiye'ye anne sevgisini başbakan öğretti" (AKP'den önce hepimiz anamızı babamızı döverdik)

-Başbakan: "Ancak inananlar kardeştir".

-"3 milyona zam için 75 milyona vergi getiremeyiz"- Ali Babacan (Memurlarla ilgili)

-30-40 kişilik grup, katırlar, insanlar var. O yükseklikten bu Ahmet midir, Mehmet midir? bilmek mümkün değil. TSK görevini samimi şekilde yapmıştır. Hata da olabilir. Hatayı da açıkladık, özrü de açıkladık" diyen Erdoğan, "Tazminatı da açıkladık. ama birileri istismar ediyor. Allah aşkına tazminatsa tazminat. Bizim resmi tazminatımız ötesinde yaptık. İlla terör örgütünün istediğini mi söyleyeceğiz. Kusura bakmasınlar" şeklinde konuştu. (Uludere ile ilgili. Ne var canım parasını ödemiş işte? Gitmeyin üzerine adamcağızın)

-Başbakan: "Her kürtaj bir Uludere'dir".

-Başbakan: "Ben bu ülkede her meselenin sorumlusuyum".

-Recep Akdağ: "Tecavüze uğrayan doğursun gerekirse devlet bakar". (Bize niye bakmadın Recep dayı? Diye sora da bilirler)

-TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün: "Tecavüzcü, kürtaj yaptıran kurbandan masumdur".

-Melih Gökçek: "Tecavüze uğradıysa çocuk değil anası ölsün" (Oldu mu şimdi? Başbakanımıza bakın da biraz anne sevgisi öğrenin Sayın İ.Melih)

-Başbakan: "Benim vücudum protestosu dine uygun değil". (Hangisine?)

-Samsun'un Canik ilçesinde meydana gelen sel felekatinde toki evlerinde 9 kişinin hayatını kaybetmesi üzerine toki'nin yaptığı açıklama: "Aslında faicanın önüne geçtik".

-Başbakan: "Şunu herkes bilsin ki bu kardeşiniz, Recep Tayyip Erdoğan, fanidir. Her yaradılan gibi o da ölümlüdür". (Bize böyle bir bilgi gelmedi?)

-Bekir Bozdağ: "Üniversitelerde cami, fakültelerin bulunması kadar önemli".

-Ali Boğa: "Bütün okulları imam hatip yapma şansı yakaladık".

-Kadir Topbaş: "Zammı çekerek burs verdiğimizi düşünüyoruz". (Düşünmekle olsaydı...)

-Bülent Arınç: "BDP’lilerin kadın kotasını arttırmasına neden yok. Onları nasıl kadın sayıyorsunuz? Her biri polis iteliyor, tokat atıyor, her biri otobüs üzerine çıkıp acayip şeyler söylüyor".

-Mehmet Metiner "Biz kürt sorununu çözdüğümüz için PKK şiddeti var."

-Egemen Bağış: "Bugün Türkiye'nin askeri gücü Suriye'yi birkaç saat içerisinde yok edecek noktadadır çok şükür. Ama bizim Suriye halkıyla bir sorunumuz yok" (Çok şirinsiniz...)

-Selçuk Özdağ: "Nazım Hikmet’in naaşı Kurtuluş Savaşı topraklarını kirletir".

-"Yat bir lüks değil ihtiyaçtır"- Binali Yıldırım

-Başbakan: "Bizim topraklarımız NATO'nun da toprağıdır".

-Başbakan: "İlk işimiz vekil dokunulmazlıklarını kaldırmak. Buradan halkımıza söz veriyorum".

"Satanist olanlar, memleketi soyup soyanlar, yolsuzluk yapanlar imam hatiplerden yetişmedi"- Bülent Arınç

-Başbakan: "Kuvvetler ayrılığı önümüze engel oluyor". (Kalmadı artık merak etmeyin)

-Ertuğrul Günay (Kültür bakanı): Brad Pitt’in ‘Kiling them softly’ filmini gördüm. Görmeyin. Sinemadan çıkmayı düşündüm, iğrenç. Bu kadar yüz kızartıcı diyalog hiçbir mekanda duymadım, duymak da istemem. 13 yaş üstüymüş film. ‘18 yaş üstü yapın hatta yapabiliyorsanız kaldırın’ dedim. İnsan eşiyle izlerken rahatsız olur mu?

-Egemen Bağış: Tarihimizin en özgürlükçü dönemini yaşıyoruz.

-Teknoloji Bakanı Nihat Ergün: "Üniversiteler fizikçi değil pastacı yetiştirsin".

-Binali Yıldırım: "Terör olmasa İsviçre olurduk" (Pembe hayaller kuşağı)

-Melih Gökçek: "Türkiye'de iş bulamamak mümkün değil". (%10.1 diyorum...)

-Nihat Zeybekçi: "İş kazaları medeniyet göstergesidir".

-Hüseyin Filiz: "Üniversitede terörist yetişiyor medresede yetişmez".

-Suat Kılıç: "Yataklı vagonlardan rahatsızım".

-Zafer Çağlayan: "Merkez Bankası enflasyonu nah düşürür".

-Fatma Şahin: "Türkiye'de sadece 24 sokak çocuğu var".

-Başbakan: "İsrail özür diledi, şehitlerin kanı yerde kalmadı".

-Bülent Arınç: "Evlilik dışı ilişki topluma zararlı".

-Suat Kılıç: "Evrimi tabii ki sansürleyeceğim yukarıda Allah var"

-Erdoğan Bayraktar'ın, kendisinden yardım isteyen hasta bir genç kızın cebine para sıkıştırırken sarf ettiği cümle: "Al bu parayı kızım sakın düşürme". (Fakire sadaka vermek dinimizin gereğidir, hele kameralar önündeyse daha bir tatlı olur)

-Hayati Yazıcı, işten çıkarılan işçiye: "Ben senden, '17 ay çalıştım, çok teşekkür ederim. Emeğimin karşılığını aldım' demeni beklerdim".

-Bülent Arınç: "Bugün eleştirilir yarın unutulur". (Neden kendi kendinizi sabote ediyorsunuz?)

-Mehmet Şimşek: "Türkiye'nin dış borcu eksi 44 milyar dolardır". (Evire çevire yalan söylemek)

-Fatma Şahin: "Kadına yönelik şiddet algıda seçicilik". (Felsefe de, psikoloji de sizden sorulur)

-Suat Kılıç: "Medyanın hepsi henüz elimizde değil".

-Mahmut Macit: "Ateistler yok edilmeli" (O da Allah'a mahsus diye biliyorum ben)

-Ali Babacan: "Satmadığımız bir miktar kuruluş daha var" (Ühühüh...)

-Başbakan: "İki tane ayyaşın yaptığı yasa muteber oluyor da dinin emrettiği bir yasa sizin için neden reddedilmesi gerekiyor?" (Hangi din?)

-Başbakan gezi eylemleri için: "Gerekirse 1 milyon kişi toplarız" (Ama biz para da vermiyoruz n'aber?)

-Bülent Arınç: "Ayın sonunu zor getiren insanlarız" (Ülke yönetimindeki performanstan bahsediyor olabilir)

-Şirin Ünal: "Gaza ihtiyaç duyanlar var demek ki". (Çok şirinsiniz...)

-Başbakan: "İstanbul benden önce çöldü"


OLAYLAR (Çok küçük bir kısmı, araştırmanızı yapınız)

-İhaleye fesat karıştıranların alacağı cezaların 7-12 yıldan 3-7 yıla düşürülmesi.

-Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in kızı Zeynep Çelik, okumakta olduğu Acıbadem Üniversitesi’nden yatay geçişle Hacettepe İngilizce Tıp Fakültesi’ne alındı.

-PTT genel müdürünün Tenis Federasyonu başkanı olması. (Adam hem PTT müdürü, hem tenis aşığı olamaz mı? Olabilir)

- “Size oy yok” diyen öğretmenin göz altına alınması.

- "Terör örgütüyle görüşen şerefsizdir" deyip terör örgütüyle pazarlığa oturulması.

- Deniz Feneri davasına bakan savcıların görevden alınması.

- Milletvekili oğlunun polisleri sıraya dizdirmesi. Polis müdürünün terfi alması.

-Kemal Unakıtan'ın kızları Zeynep ve Fatma Unakıtan, 5 ayda 7 milyon lira'lık "kamu" ihalesi kazandı. (Mobese ihaleleri)

EK YAZI (Ekşi Sözlük'ten alıntıdır):

"Kendimi deşifre etmek istemiyorum o yüzden az detaya girmeye çalışacağım.

Şu an Türkiye'nin neredeyse %90'ınında çalışan mobese kameralarının neredeyse tamamı kayıt yapamıyor.
Evet yapmıyor degil teknik olarak yapamıyor.
Yanlış duymadınız.
Şirket adı veremem ama sektörde olanlar az çok bilir,
Her emniyet müdürlüğünün kendi uhdesinde açtığı mobese ihalelerinin neredeyse tamamını hep bir şirket aldı zaten.
Düşünün Türkiye'nin 170 farklı yerinde ihale açılıyor, 150 küsürünü bir şirket alıyor.
Ki sektörde yüzlerce şirket olmasına rağmen.
Sizce de bunda enteresan bir durum yok mu?

İşte bu şirket yüksek yerlerdeki tanıdıkları sayesinde aldığı için ihaleleri,
Şirketin ürettiği fason ve beş para etmez yazılımlar on milyonlarca dolara Emniyet Teşkilatı'na kakalandı.

Emniyet Genel Müdürlüğü Bilgi İşlem Başkanlığı'nda dürüst olan her yetkili o şirketin patronu gelince yüzüne dahi bakmıyorlardı.
Çünkü ürettikleri şeyin çöplük olduğunun farkındalardı.
Çünkü milletin parası sırf birilerini tanıyor diye, tanıyan kişiye aktarılıyordu."

- YGS 2011 şifreli cevap anahtarı.

-Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, herhangi bir ihalede usulsüzlük ve yolsuzluk iddiasında bulunanların bu şikâyet başvurusunu yaparken para ödemesi gerektiğini belirtirken, Kamu İhale Kurumu’na yapılan ihale yolsuzluğu veya şikâyetleri için 2013 için 1336 TL ile 5 bin 354 TL arasında ücret alındığını belirtti. Şimşek, bu oranın Almanya’da 2 bin 500 euro ile 50 bin euro arasında olduğunu vurgularken, yolsuzluk şikâyetinden para alınmasının sebebini, “kötü niyetli şikâyet başvurularını engellemek” olarak açıkladı. (Hani Alman'lar kötüydü?)

-İthaki Yayınevinin Kadıköy'deki merkezine gelen polisler Şık'ın kitabıyla ilgili arama yaptı. ''Ergenekon'' soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteci Ahmet Şık'ın yayımlanacak son kitabıyla ilgili olarak Kadıköy'deki yayınevinde polis tarafından yapılan arama sona erdi.

- KPSS 2010 kopya skandalı.

-Tekel Direnişi.

-Okullara dağıtılan bozuk süt skandalı.

-Deprem vergisinin duble yola harcanması.

-Türk hukuk tarihinin en ilginç davalarından biri, 8 Eylül’de Aydın’da başlıyor. M.S.Ö. adlı 14 yaşındaki çocuk, Başbakan Erdoğan’a "Allah cezanı verecek" dediği için, 28 ay hapisle yargılanacak. ‘’Sanık çocuk’’ da Başbakan’dan, boynunu sıktığı gerekçesiyle şikayetçi.

-Abdullah Gül'ün 18 yaşına yeni giren oğlu Mehmet Emre, kendi kurduğu şirkete tam yetkili müdür oldu.

-Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD'de yaşayan oğlu Necmettin Bilal Erdoğan ile abisi Burak Erdoğan'ın eşi Sema Erdoğan bir altın firmasına ortak. Büyük oğlu Burak Erdoğan denizcilik sektöründe ve iki şirkete ortak. Büyük kızı Esra Erdoğan; Berat Albayrak'la evli. Albayrak Çalık Holding'te genel müdür, Cetel Telekom İletişim'de de yönetim kurulu üyesi.

-Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çocukları Burak Erdoğan ile Necmettin Bilal Erdoğan, İstanbul'da 1 milyon tl'ye villa sahibi oldular. (3000 tl aylıkla geçinmek zor tabi)

-Ahmet Burak Erdoğan'ın yüzde 50 hissesine sahip olduğu mb denizcilik taşımacılık limitet şirketi kurulduktan 18 gün sonra 2 milyon 350 bin dolara kuru yük gemisi satın almıştı.

-Fatma Şahin’in başında bulunduğu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına üç ay içinde 55 bin 928 liralık kuruyemiş, börek, pasta, çikolata, çay, kahve ve çiçek alındığı belirlendi.

-Bilal Erdoğan ABD'nin Maryland eyaleti College Park'ta 261 bin 500 dolara ev almıştı.

-Kemal Unakıtan'ın oğlu Abdullah Unakıtan, kızları Fatma Unakıtan, Zeynep Basutçu ile bakanın eşi Ahsen Unakıtan 2001'de AB Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ'yi 10 bin 500 ytl sermayeyle kurdular. Bugün şirketin ödenmiş sermayesi 17 milyon tl'yi aştı. Unakıtan'ın çocukları, Telemobil Bilgi İletişim Hizmetleri Sanayi ve Ticaret AŞ'yi de şirketlerine eklediler. Özelleştirilen Mersin Limanı'nın 2 milyon dolarlık işletim sistemi ihalesini, limanı özelleştiren Unakıtan'ın çocuklarının şirketi aldı. Kuş gribinin yayılmasıyla şirket pastörize sıvı yumurta işine girdi ve Unakıtan markasıyla satışa sundu. Pastörize yumurtanın kdv'si yüzde 18'den 8'e düşürüldü. AB Gıda AŞ binlerce tonluk mısır ithalatından dört gün sonra vergi oranının artırılması sayesinde yüzde 50 kazanç sağladı. AB Gıda'nın yalnızca 2005'teki satış tutarı 22 milyon 163 bin 902 ytl olarak hesaplandı fakat 12 aylık dönem boyunca devlete ödediği kdv tutarı "sıfır" olarak kayıtlara geçti.

-Bakan Cemil Çiçek'in oğlu Ahmet Çağrı Çiçek, TEKEL Sigara Sanayii İşletmeleri ve Ticaret AŞ'nin yönetim kurulu'na atandı.

-Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın oğlu Erkan ve kızı Büşra'nın sahibi olduğu derin denizcilik gemi taşımacılık sanayi ve limited şirketi var.

-Bülent Arınç'ın oğlu 23 yaşında TOBB'a siyasi danışmandır.

-Melih Gökçek'in oğlu Ahmet, genç yaşta Ankaragücü Spor Klubü başkanı.

-Kadına yönelik şiddetin yüzde bin dörtyüz artması.

-Fazıl Say'ın 10 ay hapis cezası alması.

-İddianameyi cemaat dergisinden kopyalayan savcı. (Bu konuyu hiç bilmiyorum mesela, ama ilginç geldi ekledim)

-Reyhanlı katliamı.

-15 mayıs 2013 odtü olayları. (bakınız: http://imgur.com/KQHKG3D)

-AKP döneminde işini kaybeden medya çalışanları. (Ayrı, uzunca bir liste olabilir bu sanırım)

-İlkokullara dağıtılan kitapçık: "Cennet için çocuklarınızı imam hatip'e gönderin"

-1 Mayıs 2013 metrobüs seferlerinin iptal edilmesi.

-Reyhanlı katliamı için yayın yasağı.

-15 mayis 2013 Ankara Üniversitesi polis müdahalesi.

-MİT yasa tasarısı.

-145 yıl hapsi istenenen Metro Turizm sahibi Galip Öztürk'ün tahliye edilmesi.

-Nazım Hikmet şiiri okuyan öğrencinin gözaltına alınması.

-Tayyip Erdoğan'ın ne kadar karikatür dergisi varsa takır takır tazminat davası açması.

-"Darwin yılı" kapsamında, popüler bilim dergisi Bilim ve Teknik de Evrim Teorisi'nin kuramcısı için dosya hazırladı ve kapak yaptı. TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Cebeci, müdahale ederek dergiyi değiştirdi.

-Zina yasası.

-22 temmuz 2004 hızlandırılmış tren kazası.

-Gençlik kamplarında el ele tutuşmanın yasaklanması.

-Tüpraş özelleştirmesi.

-Gazete ve kitaba ötv zammı.

-Düşük belli pantolona altı ay ceza. (Uzun uzun konuyu yazamadım araştırınız)

-Düğünde havaya kurşun sıkan milletvekilleri.

-TRT'den domuzlu çizgi filme sansür. (Domuz olmak da mı günah?)

-Bakanlığın yanıtına göre Türkiyede son 10 sene içinde yaşanan 735 bin 803 iş kazasında 10 bin 804 işçi öldü. Bu kazalarda 14 bin 665 işçi de sakat kaldı.

-17 Mayıs 2006 Danıştay'a yapılan saldırı.

-Okulda el ele tutuşmanın yasaklanması.

-Üniversitelerde bahar şenliği yasağı.

-Açıkhavada mayo reklamı yasağı.

-http://finans.mynet.com/haber/detay/haber-analiz/milletvekillerinden-kendilerine-kiyak-haklar/86199/7#haber-baslik

-TBMM'de kısmen veto edilen vekillerinin emeklilik maaşını 6.270 TL'ye çıkaran kanun 238 oyla kabul edildi. MHP, CHP ve BDP ret oyu kullandı. Ak Parti sıralarından 'yalancı' sesleri yükseldi. Muhalefet partileri milletvekillerinin oylamaya katılmamaları dikkati çekti.

-Seçim zamanı yapılan kömür yardımları.


ÖZELLEŞTİRMELER:

1-TAKSAN
2-GERKONSAN
3-SEKA Afyon işletmesi
4- SEKA Balıkesir işletmesi
5- SEKA Çaycuma işletmesi
6- SEKA Kastamonu işletmesi
7- SEKA Aksu işletmesi
8- SEKA Taşucu Tersane Alanı
9- SEKA ya ait 4 taşınmaz
10- TZD Sakarya işletmesi
11- THY USAŞ
12- TDi Trabzon Limanı
13- TDi Dikili Limanı
14- TDi Kuşadası Limanı
15- Sümer Holdinge Ait Merinos Halı Fabrikası
16- SÜMER HOLDiNGE Ait ERYAĞ
17- SÜMER HOLDiNGE Ait Adıyaman işletmesi
18- SÜMER HOLDiNGe ait 117 adet taşınmaz
19- KBiye ait 103 arsa, 89 lojman
20- EBÜAŞ-MEYBUZ
21- EBÜAŞa ait 54 taşınmaz
22- TEKEL Kaya Tuz
23- TEKELe ait 30 taşınmaz
24- ESGAZ
25- BURSAGAZ
26- ETi BAKIR
27- ETi GÜMÜŞ
28- ETi KROM
29- ETi ELEKTROMETALURJi A.Ş
30- Çayeli Bakır işletmeleri A.Ş
31- KBi Samsun işletmesi
32- KBi 65 adet taşınmaz
33-DiV-HAN A.Ş
34- Amasya Şeker Fabrikası
35- Kütahya Şeker Fabrikası
36- SÜMER HOLDiNGe ait TÜMOSAN
37- SÜMER HOLDiNG Malatya işletmesi
38- SÜMER HOLDiNG Bakırköy işletmesi
39- SÜMER HOLDiNG Diyarbakır işletmesi
40- SÜMER HOLDiNG Çanakkale Deri işletmesi
41- SÜMER HOLDiNGE Ait 108 Adet Taşınmaz
42- SÜMER HOLDiNG Ortadoğu Teknopark A.Ş
43- SEKA Karacasu işletmesi
44- SEKA Ankara Alım Satım Binası Müdürlüğü
45- SEKA Ardanuç işletmesi Varlıkları
46- TÜGSAŞ
47- TÜGSAŞ Gemlik Gübre San. TAŞ
48- TÜGSAŞ-iGSAŞ HiSSELERi % 100
49- TÜGSAŞ Urfa Depoları arazisi
50- TÜGSAsa ait 23 taşınmaz
51- iGSAŞ Kütahya Gübre Varlıkları
52- TEKEL Alkolü içkiler San. A.Ş
53- TEKELe ait 60 adet taşınmaz
54- TEKEL İnegöl Kibrit Fabrikası T.A.Ş
55- TEKEL Gemlik Sun.ip.Mües. T.A.Ş
56- TEKEL Tuzluca Tuzlası
57- TEKEL Sekili Tuzlası
58- EBÜAŞ Samsun Soğuk Hava Deposu
59- EBÜAŞ Manisa Kombinası
60- EBÜAŞ Manisa Arsası
61- EBÜAŞa ait 101 adet Taşınmaz
62- TDi ANKARA FERiBOTU
63- TDi Samsun Feribotu
64- PETKiM 2adet taşınmaz
65- TEDAŞ 1 arsa, 1 adet trafo binası
66- TEDAŞ 1 adet taşınmaz
67- ATAKÖY Turizm A:Ş
68- ATAKÖY Otelcilik A:Ş
69- ATAKÖY Marina Ve Yat işletmesi
70- SÜMER HOLDiNG Beykoz işletmesi
71- SÜMER HOLDiNG istanbul imar LTD.ŞTi
72- SÜMER HOLDiNG 2 adet Taşınmaz
73- TDi Karadeniz Gemisi
74- TEKEL Kristal Tuz Rafinerisi
75- TEKEL Kağızman Tuzlası
76- TEKELe ait 49 adet taşınmaz
77- TÜPRAŞ 2 adet taşınmaz
78- TDi 1 Adet Taşınmaz
79- SEKA 5 Adet taşınmaz
80- KÖY HiZMETLERi GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Tasfiye Edildi),
81- SSK Hastaneleri (Tasfiye Edildi)
82- SSK Eczaneleri (Tasfiye Edildi)
82- SEKA Kocaeli Fabrikası ve arsası
83-Sümer Holding Sarıkamış işletmesi
84-Sümer Holding Sivas Dokuma Fabrikası
85- Sümer Holding Manisa Pam. Men. A:Ş
86- Sümer Holding Makine Ve Teçhizat
87- Sümer Holding 32 Adet Taşınmaz
88- TÜGSAŞ Samsun Gübre Sanayi A.Ş.
89- Tekel 5 Adet Taşınmaz
90- Araç Muayene istasyonları 1. Bölge
91- DSi ERCiYES Sosyal Tesisi
92-Bayındırlık Ve iskan Bakanlığı ERCiYES Sosyal Tesisi
93- Karayolları ERCiYES Sosyal Tesisi
94-TEKEL Sigara Fabrikaları
95-Sümer Holding Bergama Pamuk ipliği Fabrikası
96-TEKEL Sigara Fabrikalarına Ait Taşınmazlar
97-TEKEL Puro Fabrikaları
98-TEKEL Alkol işletmelerine Ait Taşınmazlar
99- Tercan Ayakkabı işletmesi
100-TCDD Mersin Limanı
101-Adapazarı Şeker Fabrikası
102-Ereğli Demir Çelik Fabrikası
103-iskenderun Demir Çelik Fabrikası
104-Ereğli Limanı
105- iskenderun Limanı
106-Yarımca Limanı
107- Yarımca Porselen Fabrikası
108- Romanyadaki Silisli Sac Fabrikası
109- Divriği Demir Madeni
110- Hekimhan Demir Madeni
111- Kırıkkale Çelik Çekme Boru Fabrikası
112- BORÇELiK
113-TÜPRAŞ
114- PETKiM
115- TÜRK TELEKOM
116- KIBRIS TÜRK HAVA YOLLARI
117- TÜGSAŞ Toros Gübre Fabrikası
118- TÜGSAŞ Tekirdağ, Tarsus, Fatsa Depoları
119- Seydişehir Eti Alüminyum A.Ş.
120- OYMAPINAR BARAJI
121- ETi Alüminyuma Ait Madenler
122- Emekli Sandığı Ankara Emek işhanı
123- Emekli Sandığı istanbul Hilton Oteli.
124- İzmir Limanı

YOLSUZLUKLAR

1-İZMİR TCDD LİMAN TAŞIMA İHALESİ

TCDD İzmir Liman’ı için, yıllık 70 milyon $’lif yükleme-boşaltma isleri için ihale hazırlığı yapılıyor. Daha sonra ihaleden vazgeçiliyor. İhalesiz olarak 15 yıllığına Reha Denizcilik ve Raden Lojistik isimli 2 şirkete veriliyor. Şirketlerin, 15 yılın sonunda arzu ettikleri takdirde 15 yıl daha ise devam edebileceği sözleşmede yer alıyor. (Toplam 30 yıl süreli) Toplam 2 milyar 100 milyon $’lif is ihalesiz veriliyor. Bu firmalardan biri, sözleşme tarihinden 2 gün önce kuruluyor, diğeri de ayni gün kurulusu gerçekleşiyor. Bu şirketin büyük hisseli ortaklarından biri AKP’nin Bakırköy İlçe Başkanlığı’nı yapmış olan Rahmi Genç. Sözleşme imzalandıktan sonra bu kişi, hisselerini devredip, ayrılıyor. Olayın usulsüzlüğü dile getirilince, TCDD Reha Denizciliğin sözleşmesini iptal ediyor. Bu şirketin Genel Müdürü de, diyor ki; “TCDD’nin aleyhine dava açtık, davayı TCDD kaybederse 225 milyon $ tazminat ödeyecek, haberleri olsun.”SONUÇ: TCDD yapılan islerin usulsüz olmadığını açıklıyor.

2-İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ARAÇ SİGORTA İHALESİ

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ağır taşıtlar için, sigorta ihalesi açıyor. Bu ihale, 197 milyar lira ile AKP İstanbul Milletvekili Alaattin Büyükkaya’nin, önceden ortağı olduğu Büyükkaya Sigorta Aracılık A.S’ye veriliyor.SONUÇ: İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ihalenin usule uygun olduğunu açıklıyor.

3-TCDD İSTASYON YENİLEME İHALELERİ

TCDD’den 10 istasyon yenileme ihalesi AKP Kadın Kolları MKYK Üyesi Emine Alioglu’na veriliyor. Bu AKP’li müteahhit hanim, ayni zamanda yeşil kart sahibi. Önce devletten yeşil kartı alıyor, sonra da 10 İstasyon yenileme ihalesini alıyor.SONUÇ: TCDD ihalelerin usule uygun olduğunu açıkladı.

4-GEBZE AKARYAKIT KAÇAKÇILIĞI OLAYI

5 trilyonluk bir hadise. Ulaştırma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kemal Albayrak dahil, bir çok bürokrat halen yargıda. Kemal Albayrak, AKP Kurucular Kurulu üyesi ve AKP Kırıkkale eski Milletvekili. Türkiye’de, yılda 1,5 milyar $’lif akaryakıt kaçakçılığının olduğu açıklanıyor.SONUÇ: Halen dava yargıda devam ediyor. Olayı ortaya çıkartan Kocaeli Emniyet Müdürü bilahare görev yeri değiştirildi.

5-TMSF OTEL İHALESİ

TMSF, Ceylan Grubu’ndan, banka borcuna karşılık 52,5 milyon $’a Antalya’daki Deluxe Resort Otel’i alıyor. Devir öncesi otel fiyatı, ekspertif raporunda bu şekilde belirtiliyor. TMSF, ayni oteli bu sefer 25.3 milyon $’a satıyor. Ulu soy Grubu alıyor. 27 milyon $ devlet zarar ediyor.SONUÇ: TMSF, yapılan işlemin usule uygun olduğunu açıkladı.

6-DERİNCE ARAZİ ALIMI OLAYI

Özelleştirme İdaresi, Yarımca Porselen Arazisi’ni, 30.5 milyon $’a bir özel şirkete satıyor. Erdemir, 82 milyon $’a ayni araziyi, bu sefer söz konusu özel şirketten satın alıyor. Devlet, 52 milyon $ kendi arazisinden zarar ediyor. Ve Erdemir yönetimi, 2 yıldır bir liman için arazi aradıklarını ifade ediyor, 20 gün içinde en pahalısını seçiyor.SONUÇ: Erdemir, yapılan işlemin usule uygun olduğunu açıkladı.

7-BALIKESİR SEKA KAĞIT FABRİKASI İHALESİ

Fabrika, 30 Haziran 2003′te 1.1 milyon $’a Albayraklar A.S’ye satılıyor. Özelleştirme İdaresi, piyasa değerini 51 milyon $ olarak belirliyor. Sonra Selüloz-Iş Sendikası, mahkemeden satışı iptal ettiriyor. Bu arada ihale iptal edildiği için, bu parayı Özelleştirme İdaresi talep ediyor. Şirket bununla ilgili henüz ödemede bulunmuyor. 12.7 trilyonluk bir varlık kaybı tespit ediliyor. ( Yaklaşık 10 milyon $’lif ) Bu rakam stoktaki malların satılmasından ve alacakları tahsil etmesinden kaynaklanıyor. Mahkemenin iptal kararı Nisan 2004′te. Yani 10 ay sonra.SONUÇ: Maliye Bakanı, gerekenin yapılacağını açıkladı.

8-HALKBANKASI’NDA 30 MİLYON $’LIK KREDİ ZARARI OLAYI

Devlet Bakanı Ali Babacan’a, Net Holding’in 30 Milyon $’lif kredisinin geri alınamayacağı ve hemen müfettiş görevlendirilerek olaya el konulması, aksi takdirde zaman asımına uğratılacağı, TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu’nca ve resmi yazılarla uyarıldığı halde, bir işlem yapılmamış ve30 milyon $ gibi bir alacak zaman asımına uğruyor. Benzeri bir iddia ile, 57. Hükümet’in Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın, Yüce Divan’da yargılanmakta oldukları bilinmektedir.SONUÇ: Bakan ile ilgili herhangi bir işlem yapılmadı. Müfettişle ilgili, görevi ihmalden dava açıldı.

9-TEKSTİLDE 1 KATRİLYONLUK HAYALİ İHRACAAT OLAYI

2004 yılında, 915.3 trilyonluk Katma Değer Vergisi tahsil edildi. Buna karşılık, 2 katrilyon 83 trilyonluk vergi iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 katrilyonluk hayali ihracata yapıldığı iddiası var. Bu konu ile ilgili Maliye Bakanı Unakitan; “Denizli’de 50 milyon $ ihraca ati olan bir firma, inceleme görmüş. 100 bin $’lif Rusya’ya yaptığı ihracaatlarin alicisi bulunamıyor. Yahu Rusya’da kimi buluyorsun ki? Arasan Rusya’da Başbakan’ı bile bulamazsın. Bu adamın adi olmuş hayalici. İnceleme yapılmış. İnceleme elemanı böyle demiş. İnceleme elemanı kim Allah askına? Maliye Bakanı adına inceleme yapıyor. Maliye Bakanı kim? Yahu Bakan benim ya!” diye konuşabilmiştir.SONUÇ: Bu konu ile ilgili bugüne kadar resmi bir soruşturma açılmamıştır.

10-MAVİ AKIM DOGALGAZDA EK PROTOKOL OLAYI

19 Kasım 2003 tarihinde, Ruslarla ek protokol imzalanıyor. Türkiye, “F1 Formülü” nden vazgeçip, Rusların istediği Fo’i kabul ediyor. Ve 1 Nisan 2005 tarihi itibariyle 8,5 milyar dolar fazladan ödemeye Türkiye razı oluyor. Ana Muhalefet Partisi, konuyla ilgili gensoru verdi. Sayın Başbakan bizzat oylamaya katılıp, gensorunun reddedilmesini sağladı.SONUÇ: Konu ile ilgili yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmemiştir. Ayni ve benzeri konudan, geçen dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer’in, formül değişikliği yaptı diye ve sonucunda devleti 257 milyon $ zarara uğratılmasına sebep olduğu iddiasıyla, Yüce Divan’da yargılanmakta olduğu biliniyor.

11-281 MILYARLIK “HUZURLU ORTAM BULMA” OLAYI

Atilla Basoglu’nun Adana’da şirketi var. Şirketinde Maliye vergi incelemesi başlatıyor. Atilla Basoglu’nun ailesine ait Adana-Yüregir’deki “Yüksel Tekstil” de, vergi kaçırdığı gerekçesiyle, bir süre önce baskın yapılıyor. Ve usulsüzlük dolayısıyla şirkete, 600 milyarlık ceza kesiliyor. Atilla Başoğlu CHP Adana Milletvekili. Bir müddet sonra CHP’den istifa edip, AKP’ ye geçiyor. Ve AKP’ ye geçtiginde ” huzurlu bir ortam buldum” diye bir açıklama yapıyor. AKP Adana Milletvekili Atilla Basoglu’nun aile şirketiyle ilgili 600 milyarlık cezasının, 319 milyara indirildiği ifade ediliyor.SONUÇ: Bu olay kamuoyuna “281 milyarlık huzur ortamı” diye yansıyor.

12-İZMİR HALKAPINAR KAPALI SPOR İNŞAATI İHALESİ

İzmir’de yapılacak Kapalı Spor inşaatı ihalesi için, ilan verilmemiş. 30 trilyonluk bir is. AKP Çankaya Belediye Başkan Adayı’nın sahibi olduğu şirkete, usulsüz olarak verildiği ileri sürülüyor. Hatta 2004 yılı Yatırım Programı’nda, söz konusu salon için, ödeneğin bulunmadığı da ifade ediliyor.SONUÇ: İhalenin usule uygun yapıldığı açıklandı.

13-ULUSAL MARKER TEMİN İHALESİ

Enerji Piyasası Denetleme Kurulu (EPDK) 2002-2004′te ihale sürecini başlattı. EPDK önce Ekim 2004′te bir yeterlilik ilanına çıktı ve denildi ki; “ben bu ihaleyi 1 Ocak 2005′te bitireceğim ve marker kullanımına başlayacağım”. Bu ilandan sonra, 3 defa yeni teknik ve idari şartlar getirildi. Ve 2 ayda 200 adet detektör temin etme zorunlulugu getirildi. Tek firmaya yönlendirildi. O da “John Hogg” adli İngiliz firması. 100 trilyonluk iş.SONUÇ: İhale bitirildi. Onaylanma safhasında.

14-SSK’DA İLAÇ YOLSUZLUĞU OLAYI

Roche’un, SSK’ya piyasaya sattiginin 2-3 misli fazla fiyatla ilaç verdigi tespit edildi. Bu konuyla ilgili dava açıldı. Dava sürecinde, SSK’nin 2 üst düzey yöneticisi tutuklandi. 16 sanikli dava, Istanbul 10 Agir ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. Savcilik iddianamesinde, SSK’nin nasil batirilmaya çalisildigina yer verildi. Ve Türkiye’nin, ilaç sirketlerine fazladan 6 milyar $ ödedigi ifade edildi.SONUÇ: Yargilama devam ediyor.

15-AYCELL-ARIA BİRLEŞMESİ KONUSU

İtalya Basbakani Silvio Berlusconi’nin ricasi üzerine, AYCEEL-ARIA birlesmesinden dogan AVEA’nin yaklasik 3 milyar $’lif zarari, Hazine’ye yüklendi. Ileri sürüldügüne göre; ” Başbakan Recep Tayyip Erdogan, Basbakanlik Teftis Kurulu’nun, kamuyu zarara ugratan ve “hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal suçu” isledigini öne sürülen Aycell yöneticilerinin, Savciligin soruşturma istemine onay vermedi. Erdogan eski yöneticilerin uyarilmasina, haksiz edinildigi düsünülen bir paranin tahsiline onay verdi. Yüksek Denetleme Kurulu’nun (YDK) Aycell’e iliskin 2003 yılı raporuna göre, sirkette Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı ve Danismanlar’a, “ortalama yasal ücret tavanindan” fazla ücret baglandi. Bu konuda YDK’nin istegi ile Hazine’ce yapılan uyarilara ragmen Türk Telekom A.S. ve Aycell yasalara aykiri bu durumu sürdürdü. Bunun üzerine YDK, “ivedi durum raporu” hazirladi. Bu rapor üzerine, Basbakanlik Teftis Kurulu soruşturma başlattı. Hazirlanan raporda, Basbakanlik ve Hazine’nin bagli olduğu Devlet Bakanligi’nin talimati ve mevzuata aykiri olarak, Aycell yönetiminin yüksek serbest ücretlere soruşturma asamasinda da yüzde 15 zam verdigi ve bunu uyguladığı bilgisi yer aldı. Raporda, “Şirket yönetiminde yetkilerine verilen kamu kaynagini sorumlulukla kullanmayan, bu suretle kamu zararina yol açan Aycell Yönetim Kurulu Başkanı, Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyeleri’nin durumunun, “hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal” hükümlerine uydugu cihetle haklarinda kamu davasi açilmasi ve gereğinin takdir ve ifasi için raporun Ankara Cumhuriyet Bassavciligi’na gönderilmesi istendi. Ancak, Başbakanlığa sunulan bu onay teklif yazisi, Erdogan tarafindan, “raporun Ankara Cumhuriyet Bassavciligi’na gönderilmesi” sikki hariç, digerleri “uygun” görülerek, onaylandi. Oysa, Devlet eski Bakanı Hüsamettin Özkan’i Yüce Divan’a gönderen olayda da, YDK raporlarina göre, Halkbankasi’ni zarara ugratan bürokratlarla ilgili olarak Teftis Kurulu’nca hazirlanan raporun geregi yapılmamış ve bir buçuk yil Özkan’ın masasında bekletilmişti.”SONUÇ: yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmedi. Aycell ile Aria kanun çıkartılmak suretiyle birleştirildi.

16-İKTİSAT GAYRİ MENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI OLAYI

İktisat Gayri Menkul Yatırım Ortaklığı şirketi, Güneş Turizm Seyahat A.S.’ye18 milyon 250 bin $’a satılıyor. 30 Aralık 2004′te. Para 4 yıl vadeli ödenecek, bir açık arttırma yapılmıyor. Güneş Turizm, “Albayraklar Grubu”nun bünyesinde bir şirket. 31 Aralık 2004′te TMSF bir portföy raporu hazırlıyor, bağımsız denetim kurulu raporu çıkartıyor. İstanbul ve Bodrum’da bina,arazi,otel toplam değeri 38 trilyon.( Resmi rapora göre) 31 Aralık 2004′te kasada 10.9 trilyon nakit var olduğu ifade ediliyor. Bunu 30 Aralık 2004′te satıyor. Toplam 48 trilyonluk şirket, 25 trilyona satılıyor. 23 trilyon zarar edildiği ifade ediliyor.SONUÇ: yapılan işlemin usule uygun olduğu açıklandı.

17-AYCELL-SIEMENS ANLAŞMASI OLAYI

Siemens’ten alacağı 10 milyon Euro’nun tahsili için harekete geçen Aycell, Bakan Binali Yıldırım’ın engeline takıldı. Aycell, 2001 yılında Siemens ile sözleşme imzaladı. Ancak, Siemens yükümlülüklerini yerine getirmedi. Konuyu araştıran Aycell Komisyonu ve Hukukçular, bu nedenle Siemens’in günlük 96 bin Euro ceza ödemesi gerektiğini belirledi. Miktar artınca, Aycell alacağını tahsil etmek için girişimlere başladı. Bu aşamada devreye Bakan Yıldırım girdi. Aycell Yönetimi, apar topar değiştirildi. Yönetim Kurulu Başkanlığı’na, Bakan Yıldırım’ın Gemi Sanayi A.S.’de beraber çalıştığı Cahit Paksoy getirildi. Bu sırada Siemens de, milletvekillerine Aycell hattı karşılığında bedava cep telefonu dağıttı. Bunun ardından alacaklar rafa kaldırıldı.SONUÇ: Konu ile ligimi yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmedi.

18-BAŞBAKANLIK TADİLATI İLE İLGİLİ KONU

Başbakanlık Yeni Bina, Başbakanlık Konutu ve Başbakanlık Merkez Bina’da büyük çaplı tadilatlar yaptırıldı. Ana Muhalefet Partisi, 3 Kasım seçimlerinin ardından, 58 ve 59′ncu Hükümetler döneminde, Başbakanlık Yeni Bina, Başbakanlık Konutu ve Başbakanlık Merkez Bina’da yapılan bu büyük çaplı tadilatları, TBMM gündemine taşıdı. Ana Muhalefet Partisi, 2003-2004 bütçelerinde bakim-onarım için cüzi ödenekler dışında bu tür bir tadilat için kaynak ayrılmazken, bu is için hangi kalemden ne kadar ödenek kullanıldığı ve ihale açılıp açılmadığı sorularının Başbakan Recep Tayip Erdoğan tarafından yanıtlanması için bir soru önergesi verdi. Verilen soru önergesinde, Erdoğan’a su sorular yöneltildi:” -2003-2004 yıllarında yenilenen Başbakanlık Merkez Binası, Başbakanlık Konutu ve Başbakanlık Yeni Binası’nda yapılan tadilat ve yenileme için hangi kalemden, ne kadar ödenek ayrılmıştır?-Bu yenileme ve tadilatlar için ihale açılmış midir? Bu isler hangi yöntemle verilmiştir? Hangi şirket veya şirketler ne kaderlik bedeller söz konusu isi üstlenmişlerdir?-Merkez Bina’nın sil alanı içinde olması sebebiyle yenilenmesi için Anıtlar Yüksek Kurulu’ndan izin alinmiş midir?-İşlemleri Mücahit Aslan mi yaptı? Önergesinde, bu yenileme ve tadilat işlemlerinin Başbakanlık Danışmanı Mücahit Aslan’ın koordinasyonuyla yapıldığını öne süren Ana Muhalefet Partisi, Erdoğan’a “Mücahit Aslan’la cezaevinde birlikte hapis yattınız ve sonrasında Aslan’ı yanınıza Danışman olarak aldığınız doğru mudur? Doğruysa Aslan’ın cezaevinde yatma sebebi nedir? diye sordu.-Ödemeler örtülü ödenekten mi? Yine önergede, yenileme ve tadilat için müteahhitlere ödemelerin Vakifbank’taki bir hesaptan yapıldığının belirtildiği de ifade edilerek, “Bu hesap hangi hesaptır? Bu islerle ilgili tutarla örtülü ödenekten mi yapılmıştır? “SONUÇ: Bu konuyla ilgili bugüne kadar bir açıklama yapılmadı.

19- EMLAK GAYRİ MENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI OLAYI

Emlak Gayri Menkul Yatırım Ortaklığı (GYO) A.S.’nine, 2003-2004 yıllarında gerçekleştirdiği kat karşılığı arsa projelerinde, 1.1 milyar YTL (katrilyon lira) tutarındaki kamusal servetin müteahhit firmalara “örtülü kazanç” seklinde aktarıldığı ileri sürüldü. TOKI’ YE ait Emlak GYO’nun projeleriyle ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu ile SPK’nin ortak soruşturma yapması istendi. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu (YDK), 2003-2004 yıllarında ihale edilen ve inşaatı devam eden yedi projeyle ilgili özel inceleme raporu hazırladı. Besi İstanbul Atasehir’de, ikisi de İzmir Mavisehir ve İstanbul Yukarı Dudulu Köyü’ndeki projelerde, Emlak GYO’nun arsalarının gerçek değerinin altında gösterildiği, müteahhitler tarafından yüklenilen inşaat maliyetlerinin ise şişirildiği ileri sürüldü.SONUÇ: Konu ile ligimi yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmedi.

20-KAYSERİ ELEKTRİK DAĞITIM ŞIRKETİ KATKI PAYI KESİNTİSİ OLAYI

Kayseri Elektrik A.S.’de, %10′luk enerji fonu katkı payı kesintisi Enerji Bakanı Hilmi Gülercin oluruyla %1′e indiriliyor. Oysa Bakanlık Teftiş Kurulu’nun bu şirkete açtığı davadan 74 trilyonluk alacağı var. 2002′den beri devam ediyor. Sadece böyle bir şey Bakanlığın aleyhine yıllık 20 trilyonluk bir fondan vazgeçme anlamına geliyor. Söz konusu firmanın daha önce Genel Müdürlüğü’nü yapmış olan ve halen AKP Kayseri Milletvekili olan Taner Yıldız’ın, bu kararda etkisinin olup olmadığı merak ediliyor.SONUÇ: Kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmadı.

21-BİNGÖL DEPREM KONUTLARI OLAYI

Bingöl’de Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nca 2016 konut insaf ediliyor. Tanesini 38 milyardan yaptırıyorlar. TOBB de ayni yerde ve ayni projeyle 480 konut yaptırıyor ve ayni konutu 30 milyara mal ediyor. 1 konutta 8 milyar fark ediyor. Toplam TOKI, 12 trilyon fazla ödemede bulunuyor. Başbakan’ın da katıldığı görkemli törenle teslim edilen konutların daha içine girmeden çürüdüğü ileri sürülüyor.SONUÇ: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmadı.

22-TEKEL TOKAT SİGARA FABRİKASI MAKİNA İHALESİ

Tekel, 10 Haziran 2004 tarihinde Tokat Sigara Fabrikası’na, sert paket kutulu sigara paketleme makineleri alimi için ihale açıyor. Ve sözleşme şartnamesinde “makinelerin kullanılmamış ve yeni olması koşulu” bulunuyor.13 milyon 840 bin Euro’ya malalan makinelerin bazılarının yeni, bazılarının da kullanılmış olduğu anlaşılıyor. Tekel’e tanesi, 1,7 milyon Euro’ya satılan bu makineler, Beyaz Rusya’ya 570 bin Euro’ya satılmış. Bu fark edilince AKP, Meclis’e Torba Yasası ile bir madde getiriyor. Tekel tarafından ithal edilen kullanılmış makinelerin, satın alınmasına izin verilmesi öngörülüyor. Bu isi örtbas etmek için, Tekel ile ilgili maddenin yürürlük tarihi ihale öncesine çekiliyor. Böylelikle, yaklaşık 24 trilyonluk kullanılmış mal satan İspanyol Firması’ndan alınan makineler, aklanmış hale getirilmek isteniyor.SONUÇ: Tekel’in bu ihalesi, “Tütün,Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK)” ca iptal ediliyor. Tekel Yönetim Kurulu da, makinelerin iade edilmesi kararını alıyor. Ancak, konu ile ilgili tazminatların miktarı ve bunun sorumlularının kimler olduğu konusu, henüz sorusturulmus değil.

23-HUMMER CİP’Lİ 9.8 TRİLYONLUK İHALE OLAYI

Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in oğlunun düğününe, Milli Eğitim Bakanı’nın esi Şahsenem Çelik’le birlikte, Hammer Cip’le giden Melek İpek’in ortak olduğu şirketin, okullarda dağıtılan bedava kitap kampanyasına katıldığı ve bedava kitap ihalesine katılıp, 9.8 trilyonluk ihale aldığı ifade ediliyor.SONUÇ: Konu ile ilgili yapılan açıklama, kamuoyunu tatmin edici olmamıştır.

24-ULAŞTIRMA BAKANI’NIN OĞLUNUN GEMİ KİRALAMA OLAYI

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın 24 yasındaki oğlu Erkan Yıldırım, ihalesiz olarak Ankara Feribotu’nu alıyor. Santur isimli şirket almış oluyor. Bu feribotun, günlüğü en az 15 bin $’dan kiralanması gerekirken, 9 bin $’a kiralandığı ifade ediliyor. Burada önemli bir konu da, Çeşme- Bindisi arasında Devlet, Samsun Feribotu’nu isletiyor. Madem bu hat is yapıyor da, Devlet 2 feribotu neden isletmiyor? Ankara Feribotu ucuza kiralandığı için, bilet fiyatlarında indirim yapılıyor. Ankara Feribotu, 740 yolcu ile Çeşme’ye gelirken, Samsun Feribotu 400 yolcuda kalıyor.SONUÇ: Konu ile ilgili Ulaştırma Bakanı’nın yaptığı açıklamalar, kamuoyunu tatmin edici olmamıştır.

25-İZMİR SORU KİTAPÇIĞI İHALESİ OLAYI

İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü, seviye tespit sınavı soru kitapçığı için, 320 bin öğrencinin durumunu belirlemek üzere, ihale açıyor. İhale; öğrenci basına 265 bin lira teklif veren firma yerine, 470 bin lira teklif veren, Bayındırlık Bakanı Zeki Ergezen’in kardeşi Ömer Faruk Ergezen’e ait “Sarakuska” adli şirkete veriliyor. İhalenin teknik şartnamesinde yer alan “kesinleşmiş SSK ve vergi borcu bulunmadığına dair belge istendiği” maddesiyle ilgili evrak, 14 Aralık’ta Milli Eğitim Müdürlüğü’ne geliyor. Ancak, 13 Aralık’ta sözleşme imzalanıyor. 120 milyarlık bir is.SONUÇ: Kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmadı.

26-THY 36 AİRBUS UÇAK ALIMI KONUSU

THY’nin, Özelleştirme kapsamında iken halka arzı, %51′den fazlası amaçlandığı halde THY’nin uçak alimini, özelleştirilmeden sonra gerçekleştirilmesi beklenirdi. THY, Mayıs 2004 tarihine kadar Kamu İhale Yasası’na tabii idi. Çıkartılan bir yasa ile THY uçak alımlarını, İhale Yasası’na tabi olmadan gerçekleştirilmesi imkan dahiline getirildi. THY Genel Müdürü, uçaklara 1,5- 2 milyar $’lif bir ödeme yapılabileceğini söylemişti. AirBus ise, rakamın 3 milyar $’i geçecegini açıkladı. Uçakların kaç liraya alındığını, başka firmalarla bir görüşme yapılıp, fiyat istenip istenmediği açıklanmıyor.SONUÇ: Konu ile ilgili yapılan resmi açıklamalar, kamuoyunu tatmin etmemiştir.

27- BOTAŞ’IN FERNAS ŞİRKETİ’NE İHALESİZ 24,5 MİLYON $’LIK İŞ VERİLMESİ OLAYI

Fernas şirketi, CHP’den Akü’ye geçen Batman Milletvekili Mehmet Nezir NASIROGLU’nun kuzenine ait. İhalesiz is sözleşmesini BOTAS yapıyor. BOTAS Genel Müdürü; ” İsi yapsa da, yapmasa da Fernas şirketi’nin 24,5 milyon $ ödeyeceğini ve bunun doğru bir karar olduğunu ” savunuyor.SONUÇ: yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmemiştir.

28- MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI 62 İLKÖĞRETİM OKULU İHALE OLAYI

Konuyla ilgili Ana Muhalefet Partisi, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK hakkında soruşturma önergesi veriyor ve bizzat Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın talimatıyla, AKP Grubu çoğunluğu ile soruşturma açılmasını reddediyor. Bilindiği gibi, Milli Eğitim Bakanlığı (Yatırımlar ve Tesisler Daire Başkanlığı), 07.06.2004 tarihinde, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nın (IMKB) 8 yıllık Temel Eğitimi desteklemek amacıyla, kendi kaynaklarından sağladığı 500 trilyon liralık kaynak ile, 44 farklı ilde toplam, 958 bin 166 metre karelik, 135 adet ilköğretim okulu inşaatı ile ilgili bir paket içinde 62 adet ihaleyi yaptı… Akabinde, Bakanlık değerlendirmesini tamamlayarak sonuçları ihaleyi kazananlara bildirdi… Bir taraftan, farklı illerde, ayni sınıf ve standartta inşaatlar için çok farklı fiyatlar onaylanırken; diğer taraftan ayni ihalede teklif edilen en düşük fiyatlar gözerdi edilmiş, kabul edilen teklifler, daima ortalamanın üstünde fiyat veren firmalara ait olmuştur… En düşük fiyatlı teklif, BIRINCI sıra olmak ve tüm tekliflerin küçükten büyüğe sıralanması halinde, toplam 62 ihale içinde, örneğin, “en ucuz teklif sıralamasında” BIRINCI, IKINCI ve ÜÇÜNCÜ firmalara HIÇ IHALE VERILMEMISTIR… Sonuç olarak; Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, EN YÜKSEK TEKLIFLERI ONAYLAYARAK, (KDV hariç) 86 trilyon 291 milyar liraya kadar bir Kamu kaynağı kaybına yol açacak işlemlere göz yummakta hiç bir sakınca görmemiştir. – M.E.B.’nine ONAYLADIGI Fiyatlarla İhale toplamı.. 379.944 milyar TL. -M.E.Banin REDDETTİĞİ, En düşük Fiyatlarla İhale toplamı 293.653 Milyar TL. -Kamu kaynağı KAYBI………………..: 86 trilyon 291 milyar TL. -KDV dahil, Kamu kaynağı KAYBI.. : 101 trilyon 823 milyar TL.SONUÇ: Resmi açıklamalar kamuoyunu tatmin etmemiştir.

29- 2. BEYAZ ENERJİ YOLSUZLUĞU OLAYI

Enerji davasında 3 AKP’li var. Ankara Cumhuriyet Savcılığı, Enerji Bakanlığı’ndaki ihale yolsuzluklarıyla ilgili dava açtı. İddianamede, 18 sanık, “çete kurmak, ihaleye fesat karıştırmak, rüşvet”le suçlanıyor. İddianamede ayrıca, işadamı İbrahim Selçuk’un AKP Genel Sekreter’i Idris Nadim Şahin’le görüşerek, Bakanlığın Teftiş Kurulu’nu etkilemek için, baskı yaptığı da yer aldı. Ankara Cumhuriyet Savcısı Şemsettin Özcan’in hazırladığı iddianamede, sanıklarla ilgili ulaşılan sonuçlar söyle yer aldı: ” İbrahim Selçuk’un, Enerji Bakanlığı’nda aldığı siyasi güç ve çeşitli yöntemlerle oluşturduğu baskı, şiddet ve tehdit sonucu çıkar amaçlı suç örgütü oluşturduğu, bu örgütü yönettiği, örgüt adına faaliyette bulunduğu anlaşılmıştır. Bu faaliyetler doğrultusunda Bakanlığa bağlı anonim şirketler tarafından çıkarılan tüm ihalelerle ilgilendiği, ihaleleri kendi şirketi Ezgi adına almasa dahi, şirket sahibi diğer sanıklar adına alınması için, yoğun çaba sarfettigi, bu amaçla ihalelerin ertelenmesini, şartnamelerin değiştirilmesini temine yönelik faaliyetlerde bulunduğu ortaya çıkmıştır.” İddianamede, işadamı İbrahim Selçuk’un, AKP Ağrı Milletvekili Cemal Kaya ile olan telefon görüşmelerine vurgu yapıldı. Kaya’nın, Selçuk’u arayarak esi üzerine kayıtlı Aram Şirketi’ne, EÜAS’dan ihale alma girişiminde bulunduğunun anlatıldığı iddianamede, “Bu amaçla Karga mis, Özlüce ve Urca ihaleleri ile ilgili ayrıntılı görüşmeler yaptıkları, bu görüşmelerde sanık Selçuk’un, Milletvekili Cemal Kaya’ya yapması gereken kırımları dahi söylediği, Cemal Kaya’nın teklif edilen bazı ihaleleri küçük bularak, kendisine daha büyük ihaleler vermesini istediği ifade edildi. İddianamede, Selçuk’un, müfettişlerce hazırlanan teftiş dosyasının Adliye’ye intikal ettirilmemesi için Teftiş Kurulu Başkanı Cevdet Malkoç’a baskı yapması için, AKP Genel Sekreteri Idris Nadim Şahin’le görüştüğü ve Malkoç’a Şahin aracılığıyla baskı yapıldığı dosyanın halen Teftiş Kurulu’nda incelendiği kaydedildi.SONUÇ: Yargılama devam ediyor. CHP’den Akü’ye geçen ve iddianamede suçlanan Ağrı Milletvekili Cemal Kaya, Milletvekilliği’nden istifa etti. AKP Genel Sekreteri Idris Nadim Şahin ile ilgili herhangi bir fezleke düzenlenmedi.

30-JOKEY KULÜBÜ’NDEN SHÇEK PAYININ ALINMAMASI OLAYI

Türkiye Jokey Kulübü, at yarışları hasılatından %1′lik payın, SHÇEK’ alınmamasının engellenmesi olayı. SHÇEK Kuruluş Yasası’nın 18.maddesinin h bendine göre, “kanuna göre şans oyunları tertip eden kurumların, hasılattan %1′lik payın SHÇEK’ verilmesi” gerekir. Türkiye Jokey Kulübü, bu parayı ödememiş ve Tarım Bakanlığı’nı mahkemeye vermiştir. Ankara 6. İdare Mahkemesi, SHÇEK lehine karar vermiş ve bu kararın uygulanmaya konulması beklenirken, Devlet Bakanı Gül dal Akait, özel bir avukatlık bürosunun talebi doğrultusunda, yasaya aykırı işlem yapılması talimatını veriyor. Bu özel avukatlık bürosunun ortaklarından birisinin Murat Aksu olduğu ve babasının da, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu olduğu anlaşılıyor. Kanunu uygulamayan Tarım ve Köy isleri Bakanı Sami Güçlü ile görevini kötüye kullandığı için Devlet Bakanı Gül dal Akait için, Ana Muhalefet Partisi tarafından soruşturma açılması isteniyor. Fakat, Meclis’te AKP Grubu’nun çoğunluğu tarafından reddediliyor.SONUÇ: Konuyla ilgili yapılan resmi açıklamalar, kamuoyunu tatmin etmemiştir.

31- MALİYE BAKANI’NIN OĞLUNUN MISIR İTHALİ OLAYI

Maliye Bakanı Kemal Unakitan’in oğlu, Gümrük Vergisi % 70′e çıkmadan hemen önce, 4 bin ton çerezlik mısır ithal ediyor. Ve ithalden sonra, Gümrük Vergisi miktarı yükseltiliyor. Maliye Bakanı, konu ile ilgili yaptığı açıklamada “oğlum o mısırları, tavuklarına yedirecek” diye ilginç bir görüş sergiliyor. İfade edidigine göre, 4 bin mısırla bir yıl boyunca 175 bin tavuğun beslenmesi söz konusudur. Ve bu miktarda bir tavuğun da olmadığı ileri sürülmektedir. Yine ifade edildiğine göre, mısır ithalinden 360 milyar kar elde edilmiştir. İleri sürüldüğüne göre, 17 Nisan 2003′te mısır İthali’nde Gümrük Vergisi %20′ye indiriliyor. 15 Temmuz 2003′te 4400 ton ADB menselli mısır ithal kontrol belgesi alıyor ve 4 Ağustos 2003′te 4000 ton mısır ithal ediliyor ve Gümrük Vergisi hemen bu ithalden sonra yükseltiliyor. 8 Ağustos 2003 tarihinde % 45′e yükseltiliyor. Daha sonra da söz konusu vergi, % 70′e yükseltilmiştir.SONUÇ: Maliye Bakanı’nın açıklamaları kamuoyunu tatmin edici olmamıştır.

32- MALİYE BAKANI’NIN KAÇAK VİLLASI VE RESMİ MÜHÜRLERIN SÖKÜLMESİ OLAYI

Üsküdar Belediyesi’nin 3 kez mühürlenmesine rağmen, mührü kırarak oturduğu viladin bahçesine bir de kaçak villa inşa eden Unakıtan, depreme dayanıklı bina yaptırmak için belediyeye başvurunca, kaçak viladin hikayesi de ortaya döküldü. Kaçak villanın şikayet konusu olması üzerine, İçişleri Bakanlığı Başmüfettişi Şahin Demir, olayı incelemeye başladı. Bir gün sonra Üsküdar Belediyesi, bir gazeteye villanın yıkılması için ilan verdi. Gerekçe olarak da, evin bulunamadığı belirtildi. Yıkım için verilen ihale ilanına başvuran kimse de çıkmadı. Demir, raporunda önemli ifadelere yer verdi. Raporda, “Belediye Başkanı, bu olayda görevini kötüye kullanarak, adeta ruhsatsız inşaatın bitirilmesi için gayret göstermiştir. İnşaat, kalitesi ve mevkii açısından son derece rantı yüksek bir halde tamamlanmıştır. Bu durum da dikkate alındığında kaçak yapının tamamlanmasında ilgililer ile inşaat sahibi (Kemal Unakitan) arasında yasal olmayan ilişkilerin olabileceğini akla getirmektedir” denildi.SONUÇ: Maliye Bakanı, oğlu ve kızının villalarının kaçak olduğunu; ancak Belediye’nin kendisine düsen hizmetleri yerine getirmediği için kaçak duruma düştüklerini açıkladı.

33- TÜPRAŞ İHALE OLAYI

2004 yılında 15 milyar $ cirosu bulunan ve 500 milyon $ net kar eden TÜPRAS’in, Zorlu Grubu ve Rus TAF-NEFT Konsorsiyumu’nun iptal edilen satışında, değeri 1,3 milyar $ idi. Bilahare TÜPRAS’in % 14.7′si 446 milyar $’a satılıyor. Bu durumda TÜPRAS’in bu fiyattan hesap edildiğinde, toplam piyasa değeri yaklaşık 3 milyar $ ediyor. Yani ayni TÜPRAS’in çok kısa bir süre içerisinde, fiyatı ortalama % 50 artmış oluyor . ve halen TÜPRAS, AKP iktidarı tarafından satılmaya devam edilen bir kurum olarak ortada duruyor. TÜPRAS gibi, stratejik bir kurulusun, yangından mal kaçırır gibi satılmaya çalışılmasının amacının ne olduğunu ve eğer mahkeme yapılan satışı iptal etmeseydi, meydana gelen yaklaşık 1,5 milyar $’lif zararın sorumluluğunun kimlere ait olacağı merak edilmektedir.SONUÇ: İktidardan, kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.

34- ÇORLU MOTİF TEKSTİL A.Ş.’NİN TPAO’YA BORCU KONUSU

Çorlu’daki Motif Tekstil San.Tic.A.S., TPAO’dan doğalgaz alıyor. Borcu 1,5 trilyonu asıyor ve ödeme yapmıyor. Bunun üzerine TPAO, doğalgazı kesiyor ve söz konusu firmayı icraya veriyor. İddiaya göre, Başbakan Recep Tayip Erdoğan devreye giriyor. Verdiği talimatla gaz tekrar bağlanıyor. Ve konu resmi yazışmalara da yansıyor. Merak edilen hususlar şunlar; -TPAO’ya 1,5 trilyon borç takan ve hakkında icra işlemleri başlatılan bu firmaya, gazin bağlanması konusundaki emir, bizzat Başbakan tarafından verildi mi? Verilmişse sebebi nedir? -firmanın sahipleri kimlerdir? Bunların Başbakan’la ve AKP ile bir siyasi yakınlığı var midir? firmanın sahipleri, Başbakan’a nasıl ve kimleri aracı koyarak ulaşmışlardır? -Söz konusu firmanın borcunun daha sonra 3 trilyona yükseldiği söyleniyor. Bu doğru mudur?Söz konusu olan firmanın, TPAO’ya olan borcunu ödemeden kapandığı ileri sürülüyor. Bu gerçek ise, Devlet burada ne kadar zarara uğramıştır? V e bunun sorumluları kimlerdir? eğer Başbakan bir talimat vermemişse, Basbakan’nin ismini kullanıp belge düzenleyenlerle ilgili bir soruşturma açilmismidir?SONUÇ: Konu ile ilgili herhangi bir açıklama yapılmamıştır.

35- TOKİ’DEN BAKAN KARDEŞİ’NİN İHALE ALMASI OLAYI

TOKI 24 Mart 2004′te toplam bedeli 1 trilyon 580 milyar lira olan İstanbul Halkalı 3.Etap Konut Projesi’nin sosyal donatı, alt yapı ve çevre düzenlemesi isi için ihaleye çıktı. İhaleyi Ticaret Sicil Kayıtları’nda Fatih Demir yürek ve Dede Sahbudak’in ortak gözüktüğü Demars İnşaat şirketi % 31,69 fiyat kirimi yaparak kazandı. 8 Ekim 2004′te teslim edilmek koşulu ile 7 Mayıs 2004′te şirket ile sözleşme imzalandı. Ancak, teslim tarihi geçmesine rağmen is tamamlanamadı. İhaleyi kazanan Demars İnşaat’ın kağıt üzerinde gözükmemesine rağmen, asil sahibinin Ömer Faruk Ergezen olduğu ifade edildi. Ömer Faruk Ergezen’in, geçen hafta görevden alınan Bayındırlık Bakanı’nın Zeki Ergezen’in kardeşi’nin olduğu ve kardeş Ergezen’in TOKI’nin yani sıra Adalet Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı’ndan da ihaleler aldığı ileri sürülüyor. İfade edilen Bayındırlık Eski Bakanı Zeki Ergezen’in kardeşinin ihalelerde kayrıldığı seklindedir. Geçen hafta görevden alınan Bayındırlık Eski Bakanı Zeki Ergezen, Milliyet Gazetesi’nden Safiha Çolak’a yaptığı açıklamada; ” Ye yiyen Bakan’ı görevden alırlar, ye da yedirmeyeni ” demişti. Ulaştırma Eski Bakanı Yasar Topçu, Zeki Ergezen’in Bakanlığı döneminde kendisine geldiği ve kardeşi için kendisinden ihale istediğini de açıklamıştı.SONUÇ: Konuyla ilgili resmi bir açıklama yapılmamıştır.

36- DATA TEKNİK ŞİRKETİ’NİN İHALE ALIMLARI OLAYI

Ülker Grubu Şirketleri’nden Data-Teknik Bilgisayar’a, bazı kamu ihalelerinin usulsüz olarak verildiği ileri sürülmektedir. PTT Genel Müdürlüğü’nün otomasyonu için 3 bin, büro için de bin olmak üzere toplam 4 bin adet bilgisayar Data-Teknik Bilgisayar kazandığı, PTT’nin bu bilgisayarlar karşılığında Data-Teknik’e 4 trilyon 348 milyar ödeyeceği ve Data-Teknik’in30 Eylül 2004′te başlamak üzere 4 yıl içinde söz konusu sözleşme süreci içinde teslim edilmesi gerektiği ifade ediliyor. Ayni şirketin Adalet Bakanlığı’nın 20,5 trilyon lira bedelli teknik donanım ihalesini kazandığı ve Türk Telecom’a ADLS kurulumu ve servis desteği ihalesini yine Data-Teknik tarafından kazanıldığı ve ayrıca Adalet Bakanlığı’nın UYA kapsamında Mahkeme Kalemleri’ne dağıtılmak üzere 10 bin masa üzeri bilgisayar, Hakim ve Savcilar’a verilmek üzere 8 bin diz üstü bilgisayar temini isini de üstlendiği ifade edilmiştir. İleri sürüldüğüne göre, Ülker mamullerinin dağıtım ve pazarlamasını yapan şirkette Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın da bir müddet öncesine kadar ortak olduğu, bu nedenle söz konusu ihalelerde belirtilen firmanın kayirildigi ileri sürülmektedir.SONUÇ: Konu ile ilgili herhangi bir soruşturma ve açıklama bugüne kadar yapılmamıştır.

37- EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GİYİM İHALESİ

İçişleri Bakanlığı’nın açtığı, toplam 22,8 trilyonluk ihalenin büyük bir bölümü Albayrak Turizm İnşaat A.S.’nine aldığı ve 12 trilyon 680 milyar liraya 200 bin adet polis monte dikimi isini, SIYASI NEDENLERLE söz konusu firmaya verildiği ileri sürülmektedir. Yine, Sümer Holding A.S.’ye ait TÜMOSAN ihalesini de Albayraklar Şirketleri’ne bağlı ALÇELIK yapı Is.A.Senin aldığı ve bu ihalenin de sorusturulmasi gerektiği ifade edilmiştir.SONUÇ: Bu ihalelerle ilgili herhangi bir soruşturma ve açıklama yapılmamıştır.

38- TOKİ’NİN 280 TRİLYONU ASYA FİNANS’A YATIRMASI KONUSU

Toplu Konut İdaresi’nin (TOKI) Bütçe Yasası’ndaki “kamu kurumları, kaynaklarını kamu bankalarında tutar” ilkesini çiğneyerek, 280 trilyon lirasını özel finans kurumu (ÖFK) Asya Finans’ta tuttuğu belirlendi. Faizsiz bankacılık yapan Asya Finans ilişkisiyle ilgili belge ve dokümanların da üzerine “gizli” damgası vurularak, Erdoğan’a iletildiği öğrenildi. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu’nun (YDK) TOKI faaliyetleriyle ilgili raporunda, kurum yönetiminin “kamu zararına neden olduğu” sonucuna varildi. Birçok konunun “iz bırakılarak” ifade edildiği ana raporun ekinde, İstanbul ve Ankara’da özel firmalarla ortak inşa edilen toplu konutlara “özel inceleme raporunda” yer verildi. TOKI, hızlı toplu konut üretimi amaçlı projelerde “gelir paylaşımı modeli” Nis esas aldı. İstanbul Halkalı, Ataköy, Ümraniye ve Kozyatagi’nda, Ankara Eryaman’da gerçekleştirilen 10 bine yakın konut üretilmesini amaçlayan 10 proje için açılan ihalelerde firmalar, tekliflerini “idareye bırakacakları paylar” üzerinden hazırladı. İhaleler sonuçlandığında, geçmiş yıllarda yüzde 50′nin üzerindeki “TOKI paylarının” yüzde 25-30 civarına çekildiği ortaya çıktı. Bir firmadan gelen istek üzerine, sözleşmelerin “satış hasılatını kullanma yöntemini” düzenleyen hükmünde değişiklik yapıldı.”Yüklenici, İdare’nin uygun göreceği bir bankada İdare adına TL hesabi açacaktır” seklindeki hüküm “bir bankada veya bir özel finans kurumunda hesap açılacaktır” seklinde değiştirildi. Böylece, satış hasılatının Asya Finans’ta tutulmasının yolu açıldı. Hukuk Müşavirliği ile İdari Mali İsler Dairesi’nin karsı çıkması sonuç vermedi. TOKI Başkan Vekili Erdoğan Bayraktar ise, yaptığı açıklamada, ÖFK’lara yatırılan paranın kuruma ait olmadığını belirterek, “O para bizim paramız değil. Müteahhitlere “paranızı oraya yatırmayın” diyemeyiz” demişti. YDK, kurum parasının bir ÖFK’ da tutulmasının, kamu kurumlarının bütün kaynaklarını kamu bankalarında tutulmasını (kamu haznedarlığı) öngören Bütçe Yasası’nın 10.maddesi’ne uygun olup olmadığının belirlenmesini, durumun soruşturma konusu yapılabileceğini ifade etti. Bütçedeki kamu haznedarlığı hükmü, istisnai uygulamalar için Başbakan’ın iznini şart koşuyor. TOKI’nin ise, Asya Finans’ta hesap açmak için izin de almadığı belirlendi.SONUÇ: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.

39- – THY’DA E-POSTA VE İHALELER KONUSU

THY’nin, çeşitli alim ve hizmetlere ilişkin yapmakta olduğu ihalelerin, Kamu İhale Yasası uygulamaları dışında, ilginç metotlarla yapıldığı ifade edilmektedir. bazı ihalelerin gerçekleşmeden önce, THY Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hamdı Topçu tarafından bazı işadamları, bazı kamu görevlileri, bazı gazeteciler, bazı milletvekillerine ihale bilgileri içeren e-postalar gönderdiği ifade ediliyor. Konu KIT Komisyonu’nda THY hesapları incelenirken gündeme getiriliyor. AKP’LI Hemze Albayrak, Hamdı Topu’nun E-posta adresinden 40 kişiye gönderilen ve THY tarafından 19 Nisan-25 Mayıs 2004 tarihleri arasında açılan ihalelerle ilgili bilgileri içeren notları dağıttığı, buna mukabil THY Yönetim Kurulu Başkanı Candan Karlitekin’in “Bütün ihaleler davul zurna ile ihale edilir. Bütün ihale duyurularını elimizden geldiğince ese dosta gönderiyoruz. Böylece varsa ihale mafyasının kafasını kırıyoruz” diye açıklama yaptığı ifade edilmektedir. Cevabi aranan sorular şunlardır:” Bu 40 özel kişi kimlerdir? Bunlar, bunların yakınları veya bunların aracılık yaptığı yakınları THY’nin açtığı ihalelere girmismidir? Girmişlerse ihale almışlar midir? THY ile bağları naladır? Hangi ölçülere dayanarak bu40 özel kişiye E-posta göndermişlerdir? İhale süreci Internet sitesinde neden yer almamıştır? E-posta gönderilenlerin arasında AKP yakınlığı ile bilinen bir gazetenin Ankara Temsilcisi de var midir? Ve yine cevap aranılan bir diğer soru; Kıt Komisyonu’nda AKP’li bir milletvekili, E-posta ile bildirilen ihalelerin araştırılması için önerge veriyor ve bu önerge diğer AKP’lilerin oyları ile reddediliyor. Neden? “SONUÇ: Hükümetten konu ile ilgili hiçbir açıklama yapılmamıştır.

40- TCDD İSKENDERUN LİMAN BAKIM – ONARIM İHALESİ

İskenderun Limanı sınırları içindeki yaklaşık 11 bin 16 m2′lik kizaklama tesisinin, ilave yatırımlar ile mevcut amacına uygun islerde ve tersane nitelikli olarak kullanılmasına yönelik 1 Nisan 2004 tarihinde yapılan ihaleyi, TESKO Endüstriyel isimli firma aldı ve tesis 30 yıllığına bu firmaya kiralandı. TCDD ile TESKO Endüstriyel arasında yapılan yap-islet-devret sözleşmesine göre, sözleşmeyi takip eden ilk 6 aylık sürede, firmanın aylık kira bedeli olarak 4.7 milyar lira ödemesi ve bu süre zarfında Liman’a 1 trilyonluk yatırım yapması karar altına alindi. TCDD’ye ait kilavuzlama hizmeti veren deniz araçlarının bakim onarım hizmetlerini eskiden kendi personeli ile gören TCDD, bu hizmetin TESK O’YA devredilmesinin ardından ilk 6 ayda firmaya 1 trilyon 200 milyar lira ödedi. Buna karşılık firma TCDD’ye ilk 6 ayda kira bedeli olarak toplam 28.2 milyar lira ödedi. TESK O’NUN en büyük ortağı Sadık Bal, Reha Denizciliğin de ortakları arasında yer alan bir isim. Reha Denizcilik, TCDD İzmir Limanı yıllık 70 milyon $’lif yükleme boşaltma isini ihalesiz olarak, 30 yıllığına alan 2 şirketten birisidir. TCDD İzmir Limanı olayında, AKP Eski Bakırköy İlçe Başkanı’nın da isminin yer almış olması dikkat çekmektedir. İskenderun’daki ihaleye sadece TESK O’NUN teklif verdiği ve 6 aylık süre içinde tesislere 1 trilyon liralık yatırım yapma sözü vererek isi aldığı, ama buna mukabil söz konusu süre içerisinde bu yatırımın yapılmadığı öne sürülmektedir. Yine ifade edildiğine göre, TCDD’nin denize girişi bile sakıncalı bulunan, 30-40 yıllık ekipmanlarını kullanmaya devam eden TESK O’YA yatırım yapacağı için kirada da kolaylık sağlandı. Tesisin 23 milyar lira olarak belirlenen kira bedeli, 6 aylık süre için 4.7 milyara düşürüldü.SONUÇ: TCDD, konu ile ilgili yaptığı açıklamada yapılan işlemlerin usule uygun olduğunu bildirdi.

41- ÖZÜRLÜLER İDARESI’NIN KİTAP İHALESİ KONUSU

Özürlüler İdaresi Başkanlığı “İşlevsellik ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırılması” baslıklı bir kitap hazırlıyor. Nehir Yayınevi ihaleyi alıyor. Ve 21.12.2004 tarih ve 821672 numaralı fatura ile 12 milyar 750 milyon liralık faturayı, ÖIB’den tahsil ediyor. ÖIB’nin Başkan Vekili’nin Mehmet Aksoy olduğu, kitabin basımı için olur verenin de, ayni ismin bulunduğu, Aksoy’un “AB Sürecinde Özürlüler Politikası” ve “Geleneksel Sonrası Toplum Üzerine” isimli kitapların, yayınlanmış olduğu basımevinin “açı kitaplar” olduğu ve ÖIB’den ihale alan Nehir Yayıncılık ile açı Kitaplar firmasının, ikisinin de adresinin “Ankara Cad. Vilayetler Han Cagaloglu-İstanbul” da bulunduğu ileri sürülüyor ve yine iddia edildiğine göre, söz konusu yayınevinin eski ortakları arasında, Devlet Bakanı Besin Atalar bulunmaktadır. İddiaya göre, ÖIB söz konusu Bakanın eski yayınevini ihalelerde kollamaktadır.SONUÇ: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir soruşturma ve açıklama yapılmamıştır.

42- ENERJİ BAKANLIĞI AVUKATLIK BÜROSU SÖZLEŞME KONUSU

Enerji Bakanlığı’nın bünyesinde güçlü bir hukuk müşavirliği ve çok sayıda resmi avukatları bulunduğu halde, Enerji Bakanlığı’nın dava takipleriyle ilgili olarak bir özel hukuk bürosu ile avukatlık sözleşmesi imzaladığı ifade edilmektedir. Coşar Hukuk Bürosu’nun, bu anlaşma gereği, ÇEAS,KEPEZ davasını 1 trilyon 262 milyar lira vekalet ücreti ile almış olduğu ifade edilmektedir. Bakanlığın söz konusu büroya, konu ile ilgili olarak 631 milyar ödemede bulunduğu anlaşılıyor. Coşar Hukuk Bürosu’nun sahibinin Av.Aydın Coşar olduğu ve Başbakan Erdoğan’ın Danışmanı ve AKP Kurucuları’ndan Cüneyt Zapsu’nun da ayni zamanda avukatlığını yaptığı ifade edilmektedir.SONUÇ: Konuyla ilgili Enerji Bakanlığı’ndan kamuoyunu tatmin edici bir açıklamada bulunulmamıştır.

43- MALİYE BAKANI’NIN BEYKOZ’DAKİ ORMAN ARAZİSI KONUSU

Maliye Bakanı Unakitan’in, Beykoz Çavusbasindaki biri 34 dönüm, diğeri 17 dönüm olmak üzere toplam 51 dönüm, 2 B orman arazisini zilyetle üzerine geçirdiği ifade edilmektedir. Bugünkü parasal değerinin 10 milyon $ olduğu ve tapusunun bulunmadığı bu arazinin, Başbakan Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde, 16 Haziran 1997′de zilyetle aldığı söylenmektedir. TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu, raporunda “Orman arazileri, rant grupları ve arazi mafyaları tarafından parsellenerek, köy el senetleriyle, orman köylüsüyle hiç ilgisi olmayanlara satılıyor” denilmiş idi. Bilindiği gibi AKP iktidarı, 2B orman arazileri satışlarını kolaylaştıran bir yasa çıkartmış ve kanun Anayasa’ya aykırılık iddiasıyla veto edilmişti. Kanunun yeniden çıkması halinde Unakitan’in söz konusu orman arazisinin de tapu alınır hale getirileceği ifade edilmiştir.SONUÇ: Maliye Bakanı’nın konu ile ilgili açıklamaları kamuoyunu tatmin etmemiştir. Ve iktidar 2B orman arazileri ile ilgili yasayı çıkartma gayretlerini sürdürmektedir.

44- SSK FAKTÖR-8 VE SU İHALESİ

Hemofili hastalarının kanamalarını durdurmak için kullanılan Faktör-8 ilacının ve suyunun birlikte satılması gerekirken, SSK’ya ayrı ayrı satıldığı ve bu şekilde Kurumun 3 trilyona zarara uğratıldığı iddia ediliyor. SSK’nın İstanbul satın Alma Müdürlüğü aracılığıyla, 22 Aralık 2003′te açılan ve SSK Yönetim Kurulu’nun 23 Ocak 2004′te onayladığı, KDV hariç 78 trilyon liralık ilaç ihalesinde Faktör-8 ilaç alımlarında usulsüzlük yapıldığı ifade edilmektedir. KDV hariç toplam 8 trilyon liralık Faktör-8 alimi ihalesinin şartnamesinde garip bir şekilde Eritropoietin (NeoRocorman ve Eprex) ve Interferon (Roferon) kalemlerinde, olduğu gibi alınacak üniteler ayrı ayrı tanımlanmış, ( 250 IÜ, 500 IÜ, 1000 IÜ gibi) bu da yetmiyormuş gibi, kurutulmuş Faktör-8 fraksiyonunun sulandırılması için kullanılan distileraf) su miktarları da ayrı ayrı belirlenmiştir. 5 ml, 10 ml ve 20 ml olarak ayrı ayrı tanımlama yapılarak 10 firmanın rekabet ettiği bu pazarda, SSK’nın rekabetle fiyat kırma gücü azaltılmıştır. İhale Komisyonu,12 Ocak’ta uyarı yapmasına rağmen, 23 Ocak’ta SSK Yönetimi onay vermiş ve İhale komisyonu, ihalenin teknik şartnamesinin hatalı yazılması nedeniyle başlangıçta 8 trilyon lira olan Faktör-8 alim tutarındaki yanlısı, son anda görerek, tuttuğu tutanakla bir ölçüde hatayı telafi etmeye çalışmıştır.SONUÇ: Konuyla ilgili SSK’dan herhangi bir açıklama yapılmamıştır.

45- BAŞBAKAN IÇIN SATIN ALINAN VIP UÇAĞI KONUSU

Başbakan’ın kullanımı için İtalya’dan alınan AIRBUS JIJI -319 tipi uçağın Türkiye’ye maliyetinin ne olduğu ve uçağın aliminin niçin ihalesiz gerçekleştirildiği açıklanmamıştır. Bir iddiaya göre, tadilatlarıyla birlikte yaklaşık 50 trilyona malalan uçağın, ihalesiz alınması, bazı usulsüzlük iddialarını da gündeme taşımıştır. Konu ile ilgili kendisine yöneltilen sorulara Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım yazılı olarak verdiği cevapta; ” Havacılık sektöründe uçak alim ve kiralamalarına ilişkin mali hususların gizliliği temel kuraldır. Gizlilik hususu tüm uçak alim-satım sözleşmelerinde zorunlu olarak yer alan bir madde olup, uçak fiyatlarının açıklanması mümkün olmamaktadır. Ancak, söz konusu uçağın fiyatı makul piyasa rayicinin bir miktar altındadır.” İleri sürüldüğüne göre, uçağın esas fiyatının açıklanmamasının esas sebebinin, alim fiyatının normal piyasa şartlarının çok üzerinde olduğu içindir.SONUÇ: yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmemiştir.

46- ASYA KALKINMA BANKASI GENEL KURUL İHALESİ

Asya Kalkınma Bankası’nın 38.Genel Kurul Toplantısı ihalesiyle ilgili usulsüzlük yapıldığı, ihalenin kamu ihale mevzuatına tabi tutulmadığı ve isin doğrudan temin yöntemleriyle yapıldığı ifade edilmektedir. Teknik şartnameye göre belirtilen kalemler için, ihalede en düşük teklifi veren Lavada Tomur- Symeon Turizm Konsorsiyumu 1 trilyon 380 milyar vermiş iken, yerine en yüksek teklifi veren Seter- Visitur Ikın Konsorsiyumu 4,5 trilyona verildiği ileri sürülmektedir. KDV dahil, toplam rakam yaklaşık 6 trilyonu bulan bu ihalenin usulsüz olduğu iddia edilmektedir.SONUÇ: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.

47- TCDD ANKARA-ESKİŞEHİR TREN YOLU İHALESİ

TCDD, Ankara-Eskişehir tren yolu ihalesi yapılmış, 206 km.lik yolun yapımı için maliyet, 435 milyon $ olarak belirlenmiştir. İfade edildiğine göre, ek islerle söz konusu ihale 600 milyon $’a ulaşmıştır. Yine ileri sürüldüğüne göre, projeyi yapan firma ile imalatı yapan firma ayni firmadır. Bir firmanın hem projesini, hem de isin maliyetini üstlenmesi İhale Yasası’na uygun olmadığı, böyle bir durumda, proje maliyetine yansıyacak imalat rakamlarını da firmanın çıkarları doğrultusunda belirleneceği ve hiçbir yerde bu tarzda bir ihalenin yapılmadığı ifade edilmektedir. Dolayısıyla, söz konusu ihalede usulsüzlük olduğu ve kamunun ciddi manada zarara uğratılacağı ileri sürülmektedir.SONUÇ: Konuyla ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.

48- ISKUR’DAKİ EĞİTİM İHALESİ KONUSU

Uskur Ankara İl Müdürlüğü, 31.01.2003 tarihinde “Özelleştirme Sosyal Destek Projesi” kapsamında Dünya Bankası Kredili, Yönetici Sekreterlik Eğitimi için ihale açmıştır. 63,5 milyar liralık bu ihalenin usulsüz olarak Denge Bilgisayar Şirketi’ne verildiği ileri sürülmektedir. Yine ileri sürüldüğüne göre, Uskur bünyesinde bazı ihaleler konusunda, baskı gördüğü için Uskur’da Şube Müdürü olarak çalışan Ali han Turan’ın, bu ihale baskılarına dayanamayıp, beyin kanaması geçirmek suretiyle öldüğü ve bu konuyla ilgili olarak da esinin açtığı davanın halen sürdüğü ifade edilmiştir. İddiaya göre, bu ihalelerde usulsüzlük ve kayrılma vardır.SONUÇ: Konu ile ilgili olarak resmi bir açıklama yapılmamıştır. Ancak söz konusu Denge Bilgisayar şirketi, kazandıkları ihalede herhangi bir usulsüzlük olmadığını ifade etmiştir.

49- ÇAYKUR NAKLİYE İHALESİ

Çay İsletmeleri Genel Müdürlüğü’nün (ÇAYKUR) 2005 yılı çay nakliyesi isinin, Başbakan Erdoğan’ın yakınları iki tasıma kooperatifi ile 2 nakliye firmasına ihalesiz bir biçimde ve yüksek fiyatlar karşılığında verildiği iddia edildi. Aküyüz Uluslararası Nakliyat’ın sahibi Sayım Aküyüz, olayı suç duyurusu ile yargıya taşırken, durumu mektupla Başbakan ve Bakanlara şikayet etti. Çay kur, toplam 70 bin 500 tonluk 2005 yılı paketli çay nakliyesi için 1,2 ve 3 Şubat 2005 tarihlerinde İstanbul, İzmir, Ankara, Kayseri, Samsun, Mersin, Diyarbakır ve Erzurum hatları için ihale açtı. Ankara, İstanbul, İzmir, Samsun ve Mersin için en düşük teklifi Aküyüz Nakliyat verdi. Ancak, Aküyüz İnşaat kısa bir süre sonra ihalelerin iptal edildiğini öğrendi ve iptal gerekçelerinin bildirilmesini talep etti. Birkaç hafta önce ikinci en iyi teklifi verdiği hatlar için Akyüz’e “fiyatı aşağı çekebilir misiniz?” diye soran Çay kur, iptal gerekçesinde kurumun tüm nakliye isinin tek bir firmaya verilmesinin “riskli” olacağı endişesinin kararda etkili olduğunu ifade etti. Aküyüz Nakliyatlar’in yıllardır 7-8 katrilyonluk TEKEL ürünlerini taşımakta olduğunu ifade eden Aküyüz, iptal gerekçelerinin hiçbirinin doğru olmadığını söyledi. Aküyüz, 25 Mart’ta yazdığı bir mektupla, olayı Başbakan Erdoğan’a da şikayet etti. İadeli taahhütlü gönderilen mektubuna, Erdoğan’ın “Yolsuzluğu kim yaparsa, bizim getirdiğimiz adamlar dahi olsa kafasını koparacağız” sözünü anımsatarak başlayan Aküyüz, “Bilginiz olmadığına inandığımız, size yağcılık adına yapılan ihale yolsuzluğu ile Hazine’ye milyarlara malalan olayı arz etmek istiyoruz” dedi. Çay kur ise, suç duyurusuna konu olan olayla ilgili sessiz kalmayı tercih etti.SONUÇ: Konuyla ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.

50- 30 TRİLYONLUK BUĞDAY VURGUNU DOSYASI

şirketler Toprak Mahsulleri Ofisi’nden (TMO) 140 bin liraya ihracata yapmak kaydıyla, aldıkları 10 bin ton buğdayı ortalama 300 bin lira fiyatla iç piyasaya sürdüler.Trilyonluk vurgunda, Toprak Mahsulleri Genel Müdür Vekili İsmail Kemaloglu ise, şirketlerin haksiz kazanç sağlamasını “ihraç etmek için ucuza alınan buğdaylarla şirketler, istediğini yapabilir” diye savundu. TMO, Kırşehir Kaman, Adapazarı, Konya, Bolu, Ankara, Aksaray’da Dahilde İsleme İzin Belgesi (DIIB) kapsamında, yani ihracata yapılması kaydıyla piyasanın yari fiyatına, bazı özel şirketlere buğday sattı. Un yaparak ihraç etme sözüyle, buğdayları ucuza alan şirketler, buğdayları iç piyasada sattı. Bu kapsamda, Ocak-Şubat ayları içinde, Kırşehir Kaman’da TMO tarafından, Satışlar Emirler Gıda Sanayi, Kısmet Un Sanayi ve Fatoglu firmasına toplam 10 bin ton buğday satıldı.TMO buğdayları, üreticiden 290-390 bin lira arasında almıştı. Ancak, söz konusu firmalar, ihracata sözü verdiği için buğdayların kilosu için yaklaşık 140 bin lira ödedi. Ihracaat taahhüdünde bulunan firmaların, kısa bir süre sonra buğdayların büyük bir kısmini iç piyasada sattığı ileri sürüldü. Kırşehir ve Mucur civarında, şirketlerin ihracata yapmak için aldıkları buğdayları sattıklarının ortaya çıkmasının ardından, Kırşehir Kaman Ziraat Odası Başkanı Selamı Kayhan durumu önce Kaman’daki TMO ajansı ile görüştü, ancak buradaki yetkililer emrin TMO Genel Müdürlüğü’nden geldiğini belirttiler. Durumu Tarım Bakanı’na ve TMO Genel Müdürlüğü’ndeki yetkililere aktaran Kayhan’a, TMO Genel Müdür Vekili İsmail Kemaloglu imzası ile bir bilgi notu gönderildi.bilgi notu, İç Ticaret Şube Müdürü Hafit Tekin, Ticaret Daire Başkanı Faruk Mor tas imzalı üst yazı ile gönderildi. Yazıda, TMO’nun Kaman’da DIIB kapsamında 10 bin tonluk buğday satışı yaptığı, bu buğdayı ise Satışlar Emirler, Kısmet ve Fatoglu firmalarının aldığı ifade edildi. Yazıda, “Firmalar zaman zaman piyasadan mevcut fiyatlarla aldıkları buğdayı isleyerek, un ihraç etmektedirler. Bu firmalar, DIIB kapsamında ihraç ettikleri un karşılığında, hak ettikleri buğdayı TMO’dan aldıklarında, tekrar un ihraca ati söz konusu değil ise aldıkları bu buğdayları istedikleri şekilde değerlendirme imkanına sahiptirler” denildi. Yazıda, ucuza alınan bu buğdayların ülke içinde satılmasında bir sakınca olmadığı ifade edildi. Yazıda, “sistem içerisinde bu uygulama zaman zaman yapılmakta olup, firmaların ne şekilde hareket edecekleri firmaların tercihidir” denilerek, TMO’nun konu ile ilgisinin sadece firmalara DIIB kapsamında buğday satışından ibaret olduğu ifade edildi. Kaman Ziraat Odası Başkanı Selamı Kayhan, TMO’nun bu buğdayları 360-390 bin lira arasında bir fiyatla üreticiden aldığını dile getirerek, bu buğdayların zararına şirketlere satılıp, devletin zarara uğratıldığını belirtti. Kaman’da devletin zararının 30 trilyon lirayı bulduğunu ve üreticinin emeğinin şirketlere peşkeş çekildiğini dile getiren Kayhan, yaşananların dünyada bir örneğinin daha olmadığını söyledi.
SONUÇ: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.

51- ERZURUM’DA PASİNLER SİGARA FABRİKASI VE ARAZİSİ OLAYI

Erzurum’un Pasinler İlçesi’ne bağlı Cögender Köyü’nde, trilyonlar harcandıktan sonra yarim bırakılan Pasinler Sigara Fabrikası ve arazilerinin, usulsüz olarak MÜSIAD Üyeleri’nden kurulduğu söylenilen bir şirkete verildiği iddia edilmektedir. 27 yılı askın süredir ekilip, biçilemeyen 1000 dönümden fazla fabrika arazisine organik tohum üretimi yapmak için bir araya gelerek, Cögender A.S.’yi kuran köylüler, araziyi satın almak, kiralamak, tahsis yapılmasını sağlamak için ilgili makamlara ve Özelleştirme İdaresi’ne 2003 yılından bu yana 7 kez başvurmuşlar. Buna karşılık söz konusu fabrika ve arazileri ortakları MÜSIAD üyesi olduğu ileri sürülen EGES A.S.’ye bedelsiz olarak verildiği ileri sürülmüştür. Ve konuyla ilgili 9 Mayıs’ta Güneş Gazetesi’nde bir ilan yayınlatmışlar. İlanda “Arazisi köyümüze ait iken, yöre insanından 400 kişi çalıştırılacak vaadiyle, değerinin altında istimlak edilen Pasinler Sigara Fabrikası, hayata geçirilemedi. Atıl kalan arazide AÜ Ziraat Fakültesi’nin görüşleri doğrultusunda organik tohum üretmek için köy halkı, Çögender A.S.’yi kurdu. Araziyi satın almak, kiralamak ve tahsis kapsamı dahilinde isletmek üzere ilgili bütün makamlara ve Bakanlıklara müracaat ettik. Yedi resmi müracaatımıza rağmen bize menfi veya müspet cevap vermeyenler, 4 ay önce kurulan ve isminin önünde “MÜ” olan SIAD’in bir ay önce kurduğu EGES A.S.’ye bedelsiz olarak peşkeş çekmekte,katkılarından dolayı; Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ı, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’i, Tarım Bakanı Sami Güçlü’yü Milletvekilleri Ömer Özyilmaz, Mustafa Ilıcalı, Muzaffer Gül yurt’u, Vali Cehalettin Güvenç’i ve MÜSIAD Erzurum Şubesi’ni kınıyoruz” demişlerdir.SONUÇ: Erzurum Valisi, arazinin karşılıksız, içindeki binaların ise kira karşılığında EGES’ verileceğini açıklamıştır. Konu ile ilgili başkaca bir soruşturma söz konusu değildir.

52- İSTANBUL İL SAGLIK MÜDÜRLÜĞÜ’NDEKİ 750 MİLYARLIK USULSÜZLÜK OLAYI

İstanbul İl Sağlık Müdür Yardımcısı’nın, Sağlık ocağı yaptıracağım diye usulsüz olarak 750 milyar para topladığı ve sonra bu parayla alınan malzemeleri sattığı ileri sürülmektedir. Sağlık ocaklarından sorumlu İstanbul İl Sağlık Müdür Yardımcısı Dr. Celal Şahin hakkında, Güngören’de, Akıncılar Sağlık Ocağı’nı yaptırmak için çeşitli şirketlerden makbuz karşılığı para topladığı, elde edilen miktardan kalan 750 milyar liralık tıbbi malzeme ve inşaat malzemesini gazete ilanı ile satışa çıkardığı iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Sağlık ocağı yanına, kayınbiraderi eczane açan Dr. Şahin, makbuzların sahte, imzasının da taklit olduğunu öne sürerek, “Bunları İstanbul dışına, rüşvet aldıkları için sürdüğüm iki teknisyen yapıyor. Akıncı Sağlık Ocağı’nın yerinde market vardı, marketi sağlık ocağı ve eczaneye dönüştürdük. Esnaftan 30-40 milyar lira bağış topladım. Bağışçıların ismini de pirinçten bir plakayla, Sağlık Ocağı’nın girişine astım. diğer makbuzlardaki imzalar bana ait değil, sahte” dedi. Sağlık Müdürlüğü’nde memurluk yapmaya maddi olarak ihtiyacı olmadığını öne süren Dr. Şahin, “Benim Sentez Temizlik şirketim, Melihan medikal malzeme firmam, Zeytin burnu’nda bir polikliniğim vardı. Bu islerimi devrettim. Ben bu görevde isteyerek durmuyorum. Temizlik İhale Komisyonu Başkanıyım. İstesem çatır çatır ihale alırım. Bir ihale 3-4 trilyon lira, ama almıyorum” diye konuştu.SONUÇ: Konu ile ilgili soruşturmanın sürdüğü ifade ediliyor.

53- ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI BÜROKRATLARININ İHALE KAZANAN FİRMA TARAFINDAN AĞIRLANMASI OLAYI

Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Bünyemin Kara ve Devlet Meteoroloji İsleri Genel Müdürü Adnan Ünal, Bakanlığın ihalelerine giren VAISALA firması tarafından, Finlandiya’da ağırlandıkları ve bütün faturaların söz konusu firma tarafından ödendiği ifade edilmektedir. 6-10 Haziran 2004 yılında Finlandiya’da ağırlanan söz konusu bürokratların tüm harcamalarının, Bakanlıktan çok sayıda ihale alan VAISALA firması tarafından ödendiği, daha sonra konu kamuoyuna intikal edince de, söz konusu bürokratların, söz konusu firmaya bu paraları geri ödedikleri ileri sürülmektedir. Yine bir başka iddia, açılan bir ihalenin iptal edilmesi ile ilgilidir; “Çevre ve Orman Bakanlığı, Devlet Meteoroloji İsleri Genel Müdürlüğü (DMI) 10 adet havsalanda Otomatik Meteoroloji sistemi satın almak üzere, Ağustos 2004′te ihale açar. Bu ihale için 4 Ekim 2004 tarihinde VAISALA firması ile 1.674.590 Euro bedel karşılığı sözleşme imzalanmış. DMI yine 2004′te 76 adet Otomatik meteoroloji istasyonu için ihale açılmış. Bu ihaleye üç firma katilmiş. Jinyang firması 1.631.066 ABD Doları, Elice firması 1.820.000 ABD Doları, Vansala firması 2.376.360 ABD Doları teklif vermiş. Bu ihaleyi en yüksek fiyatı verdiği için VAISALA alamaz. Bunun üzerine “Ödenek yetmedi, fiyatlar biraz pahalı” gibi gerekçelerle, ihale tamamen iptal edilir.SONUÇ: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.

54- TOKİ’DE MİLLETVEKİLİ AYRICALIKLARI KONUSU

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu, TOKİ’de usulsüzlükler saptadı. Cumhurbaşkanlığı DDK müfettişleri Toplu Konut İdaresi’nde gerçekleştirdikleri denetimlerin sonuçlarını raporlaştırdılar. Rapora göre, 26 Eylül 2003 günlü 1059 şayili Başkanlık onayıyla, Bilkent 3′ncü Etap, C3 ve C4 Blok konutlarının açık satış yöntemiyle satışa çıkarılmasına karar verildi. açık satış, ilk gelenin konutu alması biçiminde uygulanıyor. satışı ilan edilen lüks konutlarla ilgili olarak milletvekillerinin giriştiği usulsüzlük rapora söyle yansıdı: “satışı ilan edilen konutlarla ilgili olarak “bir grup milletvekili adına” bir milletvekili, 8 Ekim 2003 tarihli bir dilekçeyle İdareye başvurarak, C1,C2,C3 ve C4 tipi konutlardan 19′unun “blok satış” yöntemiyle kendilerine satılmasını istemişlerdir. Önerilen fiyat, idarece belirlenen satış bedelinin çok altında olmasına karsın, İdare Başkanı’nın 8 Ekim 2003 günlü onayıyla 21 konut satıştan çekilmiştir. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Raporu’nda konunun eleştirilmesi üzerine, satıştan çekilen konutlar 19 Şubat 2004 tarihinde “açık arttırma” ile satışa sunulmuştur. ilan edilen ve devam eden bir ihalede bir kişim konutun satıştan çekilmesinin dayanağı yoktur. Konut satışlarında rekabeti esas tutan, hiçbir gruba ayrıcalık tanımayan yöntemler kullanılması gerekmektedir.” Söz konusu olay, raporun “Usulsüz Olarak satıştan Çekilen Konutlar” baslıklı bölümünde yer aldı. Olayda AKP’li bir milletvekilinin de adı geçmişti. Milletvekilinin TBMM’nin en önemli komisyonlarından birinde Başkan olduğu belirtilmişti.SONUÇ: Konu ile ilgili yapılan açıklamalar, kamuoyunu tatmin etmemiştir. Söz konusu daire satışlarındaki ayrıcalığının kaldırıldığı ve işlemlerin usule uygun sürdürüldüğü açıklanmıştır.

55- YÜKSEK İHTİSAS HASTANESİ PERSONEL TAŞIMA İHALESİ

Yüksek İhtisas Hastanesi’nin ayni koşullarda yaptığı iki ihale arasında, yüzde bine yakın fark olduğu ifade edilmiştir. Hastane’nin, 2004′te gece vardiyası personel tasıma isi, 7 kişiden oluşan ihale komisyonunun beş üyesinin “yüzde 92 pahalı” muhalefetine karsın 420 milyar 480 milyon liraya verildi. 2005 yılı için ayni isin ihalesinin ise 43 milyar 690 milyon liraya verilmesi dikkat çekici bulundu. Hastane’nin 2004 yılı gece vardiyası personelinin taşınması isi için ihaleye çıktı. 29 Aralık 2003 tarihindeki ihaleye 2 şirket katildi. Kokar Turizm Taşımacılık 481 milyar, Koçlar Turizm Taşımacılık Limitet şirketi ise 420 milyar 480 milyon lira teklif verdi. Kokar Turizm Taşımacılık şirketi eksik belgeleri tamamlamadığı gerekçesiyle ihale dişi bırakıldı. Koçlar Turizm’in 420 milyar 480 milyon liralık teklifini, 7 kişiden oluşan ihale komisyonunun Başkan da dahil, 5 üyesi ” geçen yıla göre yüzde 92″ daha yüksek olduğuna ilişkin şerh koyarak karsı çıktılar. Ancak, ihalenin ita amiri olan Prof. Dr. Adnan Çobanoglu ihaleyi uygun görerek onayladı. Ayni isin 2005 yılı ihalesine ise 10 şirket katildi. İhale komisyonu verilen tekliflerden 6′sini geçerli bularak incelemeye aldı. Komisyon, en düşük teklif olan 43 milyar 690 milyon 500 bin lirayı veren Onursal Otomotiv Turizm Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketi’ne ihalenin verilmesini uygun buldu. İki ihale arasındaki farkın kaynağı, merak konusu olmuştur.SONUÇ: Konu ile ilgili Sağlık Bakanlığı’ndan herhangi bir açıklama yapılmamıştır.

56-SAĞLIK BAKANLIĞI BÜROKRATLARININ İLAÇ ŞİRKETİ TARAFINDAN YURTDIŞINDA AĞIRLANMALARI OLAYI

Yurtdışındaki gezilere Sağlık Bakanı’nın onay vermesinin ciddi kuşku uyandırdığı ve ilaç şirketlerinin Sağlık Bakanlığı üzerinde etkin bir rol oynadıkları iddia edilmektedir. Sağlık Bakanlığı’nda ruhsatlandırmadan sorumlu üç bürokratın Pfizer İlaç firması sponsorluğunda Almanya’ya gönderildiği ifade edilmiştir. Pfizer İlaçları Limitet şirketi, 16 Aralık 2003′te Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Necdet Ünü var’a yazı yazarak, Bonn kentinde 12-13 Ocak 2004 tarihleri arasında toplantı yapılacağı bildirdi. Müsteşar’dan, toplantıya, İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğü’nde ruhsatlandırmadan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı ile onun uygun göreceği, iki ruhsatlandırma görevlisinin gönderilmesini isteyen Pfizer, tüm masrafların firma tarafından karşılanacağını iletti. Sağlık Bakanı Recep Akdag ve Müsteşar Ünü var ise, 7 Ocak 2004 tarihinde, İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü İlaç ruhsatlandırma Dairesi’nden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Tokaç ile ruhsatlandırma Dairesi Şube Çalışanlarından Eda Cindoglu ve Ahu Güney’in toplantıya görevli olarak katılmasına olur verdi.SONUÇ: Konuyla ilgili bir açıklama yapılmamıştır.

57-EÜAS SEYİTÖMER,AFSİN-ELBİSTAN SANTRALLERİ’NDEKI İHALELER

Elektrik Üretim A.S. Genel Müdürlüğü Malzeme ve Yönetim Ticaret Dairesi Başkanlığı’nın 2004 yılı içinde yaptığı Seyitömer Termik Santral İsletme Müdürlüğü personel tasıma ihalesi için Kamu İhale Kurumu’na başvuruda bulunuldu. yapılan incelemelere Elektrik Üretim A.S.’nine isteklilere ihale sonucunu bildirmeden sözleşme imzalamış olduğu belirlenerek, bu yöntemle ilgili firmaların şikayet haklarının dahi ellerinden alındığını saptandı. Kurum, usulsüzlükler için suç duyurusunda bulunma kararı aldı. EÜAS’in 2003-2004 yıllarında gerçekleştirdiği Seyitömer Termik Santrali’nin bakim ve onarım ihalesi, Afşin- Elbistan B Termik Santrali Tesis Müdürlüğü’nün hizmet alimi ihaleleri de başvuru üzerine, Kamu İhale Kurumu tarafından denetime alindi. Yasaya aykırılıklar nedeniyle iki ihalenin de iptal edilmesi benimsendi. EÜAS’in 2004′te gerçekleştirdiği “120 bin ton kıraç tası alimi” ne ilişkin ihaleyse, başvuru yapılmasına karsın, Kamu İhale Kurumu’nun yetkisi dışında kaldığı için incelenemedi.SONUÇ: Bakanlıktan konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmadı.

58- TOKİ’DEKİ TAŞIT VE PERSONEL ALIMI OLAYI

Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ve Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’nca “hasılat paylaşımı” ile yaptırılan yedi adet toplu konut projesinde, 773 trilyon lira tutarındaki kaynağın müteahhitlere aktarılarak, kamunun zarara uğratıldığı müfettişlerce saptanırken, konut şantiyeleri için müteahhitlere aldırılan taşıtların da makam aracı olarak kullanıldığı belirlendi. TOKİ, son iki yılda 70 sözleşmeli personeli de sınavsız, duyurusuz ise aldı. TOKİ’nin hasılattan aldığı payın yüzde 30′lar seviyesinde kaldığı, bazı projelerde bu oranın yüzde 23′lere kadar gerilediği belirlendi. Bu şekilde sözleşmeyle bağlanan 2.3 katrilyon liralık 7 projede, kamunun 773.9 trilyon lira zarara uğratıldığı saptandı. Konut ihaleleri yoluyla TOKİ’nin zarara uğratıldığı YDK raporlarına yansırken, konut projeleri şartnameleri kapsamında müteahhitlere aldırılan taşıtların da sözleşme hükümlerine aykırı olarak şantiyelerde kullanılmadığı, TOKİ yöneticilerine tahsis edildiği belirlendi. Bu yöntemle müteahhitlere satın aldırılan ve her türlü bakim ve akaryakıt ihtiyacı müteahhitlere karşılatılan 37 araçtan ikisi TOKI Başkanı Erdoğan Bayraktar’a, üçü Başkan Yardımcıları’na, besi Bayraktar’ın Danışmanları’na, diğerleri de Hukuk Müşaviri, Daire Başkanları, Şube Müdürleri’ne tahsis edildi. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın kuruma personel alımında da sınav şartını asmak için isçi ve memur yerine sözleşmeli personel yöntemine başvurduğu belirlenirken, 70 kişinin bu yöntemle ve ülke çapında herhangi bir duyuru yapılmadan alındığı ileri sürüldü. İdarenin 2003 ve 2004 yıllarında iktidar partisi milletvekilleri ile Başkan Erdoğan Bayraktar ve başkan yardımcısının, akraba, es-dost ve hemsehrilerinin ise yerleştirildikleri iddia ediliyor.SONUÇ: Konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı.

59- TRT’DEKİ İZLENMEYEN BAZI DİZİLERE 10.5 TRİLYON LIRA ÖDENMESİYLE ILGILI KONU

TRT’de 2004′te 28 diziye 10 trilyon 448 milyar lira harcandığı, “Paydos, Üvey Ana, Dudaktan Kalbe, Yol Palas Cinayeti, Aşk Mahkumu ve Sihirli Lamba” Programları’na 944 milyar ödendiği, yayını devam eden dizilerin program basına maliyeti, 1 trilyon 403 milyar olduğu, basarisiz olan programların da çoğunun yayından kaldırıldığı ileri sürülmektedir. Yine ileri sürüldüğüne göre, TRT’ye yapım satan şirketlerin kurucuları ve ortaklarının arasında, TRT’de görev yapan müşavirlik, danışmanlık hizmeti veren kişiler ve yakınlarının var olduğu ileri sürülmektedir. Ve yine TRT’de birçok yerli-yabancı film ve dizilerin usule uygun olmadan ve fazla fiyatla satın alındığı ileri sürülmektedir.SONUÇ: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.

60- MALİYE BAKANI’NIN HAYALİ İHRACAAT DOSYASI

Devlet Bakanı Kürşat Tümen’e bağlı olan Gümrük Müsteşarlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı, bir soruşturma raporu hazırlıyor. Bu raporda, 1 milyar 162 milyon $’lif hayali ihracata olayının gerçekleştirildiği ifade ediliyor. Ve yine bu raporda, Kemal Unakitan’in 1995-1998 yılları arasında Albaraka Türk Yöneticisi iken, yaklaşık 200 trilyonluk bir hayali ihracattan sorumlu olanlar içinde ismi zikrediliyor. Teşekkül halinde hayali ihracata yapmak ve evrakta sahtecilik iddiasıyla yargıya intikal ettirilmesi isteniyor. Maliye Bakanlığı, hayali ihracata yapan firmalara aracılık eden firmalardaki yöneticilerin cezai sorumluluğunun kaldırılmasını öngören bir kanun tasarısı hazırlıyor. eğer tasarı bu şekilde kanunlaşır ise, Unakitan ile ilgili yeni bir af çıkacağı ifade ediliyor.SONUÇ: Maliye Bakanı’nın açıklamaları, kamuoyunu tatmin etmemiştir. Affın çıkartılması çabası sürdürülmektedir.

2 yorum:

  1. a.i.g.'den 12.921 kelimelik dev yazı.
    eğer bir şey olursa diye, siteye yahut sana, kaynağıyla birlikte yazını kopyalamakta bir beis görmemekteyim..

    araştırmacı gazeteci kişiliğine rağmen, eğer istersen tekrar biz küçük insanların arasına dönüp dm'lik yapabilirsin.. özledik seni.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dönmem mi dönerim tabi. İyi yapmışsın kopyalayarak, çok sağlıklı bir çalışma olmadı ama en azından araştırmak isteyen için dolu bir liste oldu diye düşünüyorum, ben çok aradım böyle bir şey bulamadım bir türlü.. İşine yarar umarım.

      Sil